Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32)

Aşağa gitmek

öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) Empty öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32)

Mesaj  Ayhan Sarıkaya Ptsi Ağus. 17, 2009 9:36 pm

MEVSİMLİK KÖLELER(32)


öykü:MEVSİMLİK KÖLELER(32) 43772
Resmi büyük görmek için tıklayın


İlyas,kulübeye döndüğünde bütün işler,kendisini bekliyordu.

Dışarıda sigara içenler,İlyas’ın gelmesi gecikince ikinci sigaralarını bile içmeyi ihmal etmediler.Onlar,fındık dallarının yanında kah sohbetlerini sürdürüyorlar kah da İlyas’ın Çaltı bey’in yanından ayrıldığını görebilmek için merdivenlerden tarafa bakıyorlardı.

İlyas,merdivenlerden aşağıya inip de kulübeye yöneldiğinde ellerindeki sigaralarında son nefes daha çekip izmaritlerini de ayaklarının altında ezdikten sonra birlikte kulübeye çıkmışlardı…

Kader ise İlyas,gelmeden az önce arkadaşlarıyla birlikte denizin kenarında yapmış olduğu akşam sefasından yeni dönmüştü.Denizin dalgalarının efil efil kıyıya vuruşunu Ay’ın denizin üzerinde oluşturmuş olduğu ışıltıyı İlyas’ız izlediği için yüreğinin sızladığını hissetmişti.Deniz’in kenarında yürürken hep O’nu sayıklamış,hep O’nun hayalini gözlerinin önüne getirmişti.Hatta içten içe: “Şimdi sırası mıydı Çaltı bey’in yanına gitmek” diye öfkelenmişti. Yatağının üzerine kıvranmış İlyas’ın gelişini sabırsızlıkla beklemişti.Yeni aşıkların birbirlerinin yollarını beklemesi gibi bir duyguydu bu.Bu duyguyu bütün ihtişamıyla damarlarındaki akan kanda hissediyordu.Yatakhane olarak kullandıkları odanın içerisinden perde gerili olmasına rağmen İlyas2ın girişini adeta kokusundan almışcasına irkilmişti.Tüyleri bir tuhaf olmuş,antenleri adeta İlyas’ın yörüngesine doğru yönelmişti…

İlyas,içeriye girer girmez bakışlarını işçilerin üzerlerine doğru çevirdi.Bazılarının uykuları gelmesine rağmen göz kapaklarını kapatmamak için direndiklerini,büyük çaba harcadıklarını göz ucuyla izledi.

İşçilerin bugünkü olaylardan dolayı “acaba neler diyecek” diye merakla beklediklerini biliyordu.

Eliyle işaret yaparak aradaki perdenin kaldırılmasını söylerken diğer taraftan da yüksek sesle:

“-Ablalar,bacılar aramızdaki perdeyi kaldırıp biraz sohbet etmek istiyoruz.Olmaz mı?

Kader,zaten tetikte bekliyordu.İlyas’ın cağrışımı kulağına gelir gelmez hemen yerinden hopladı.Saçlarını alel acele toplayıp kendisine çekidüzen verdi.Sonra da yanındaki kadınların kalkması için onları dürtükleyerek uyardı.

Aradaki siyah kalın perde açılmış,birbirlerini süzmeye başlamışlardı,sanki ilk kez görüyorlarmışcasına…

İlyas, Çaltı bey’le arasında geçen konuşmalardan farklı bir şey anlatmadı.Konuşmalarında sükuneti ilk plana alıyordu.

“-Panik yapmanıza gerek yok arkadaşlar.Sizler fındık toplamanıza devam edin.O gençlerin sizlere en küçük bir zararı olmaz.Ben her şeye kefilim.Bu tip insanlara rastlarsanız beni gösterin.”bizler O’nsuz herhangi bir şeye karar veremeyiz” derseniz olur biter.Ha unutmadan söyleyeyim.kadınlara doğru bakışlarını odaklaştırarak,sizler yarın fındık toplamaya gitmeyeceksiniz.Sizlerin yanınıza dört erkek arkadaş daha verecem,harmandaki fındıkları çotanaklarından temizleyip fındıkları çuvallara dolduracaksınız…”

Kader bulunduğu yerden hemen atıldı.

“-Bu da neyin nesi İlyas?”

“-Ya arkadaşım bunda gocunacak ne var ki…Hem sonra bu iş değil mi?”

İşçilerden birisi Kader gibi sesini yükseltti.

“-Desene köylü Memet efendinin öküzü misali her tarafa koşuluyoruz…”

İlyas,soğukkanlılığını yitirmeden,sakin bir edayla:

“-Ya arkadaşlar bunda anormal bir durum yok.Patos makinasının mili kırıldığı için makinanın yapacağı işi bizler yapmış olacağız,epsi bu kadar..Bunda ne anormallik var anlayamadım.Hem sonra bu yaptığımız işler,aynı işin içerisindeki işler…Mecbur yapacağız…

İlyas,yarınki yapılacak işlerin yapılması için işçiler arasında iş taksimi yapmayı tasarladı.

“-Arkadaşlar,içinizde keser,testere tutabilecek olanlarınız var mı?”
Kısa bir sükuttan sonra iki kişi, “-Bizler varız “ diye el kaldırdılar.Bir Ahmet,diğeri ise Kazım’dı.

Ahmet’in Niksar’da iyi kötü kapı- pencere yaptığı küçük bir atölyesi vardı.Kıt kanaat atölyesinin sayesinde geçinip gidiyordu.O da sahtekarların hışmına uğramış bir anda sermayesi sıfıra inince dükkanın kirasını bile veremez duruma gelmişti.Karısının düğünde gelen altınlarını bozdurmak suretiyle hem maliye, hem de diğer borçlarını kapatarak ,Keşfi caminin önünde bekleyen gündelikçi işçilerin yanında yerini almıştı.Artık o da diğer işçiler gibi ekmek parası beklemekten başka çaresi kalmamıştı.Başka çare yoktu.Her işe girmenin kaçınılmaz olduğunun idraki içerisindeydi.Yoksa açlıktan çoluk çocuk birbirlerini yerlerdi…

Kazım ise Ahmet’ e göre on yaş küçüktü.Köyde iken komşusu Ali’nin marangoz atölyesinde çalışmış az çok keser tutmayı çivi çakmayı bellemişti.Köyü terk edip Niksar’a geldiklerinde askere gideceğim diye iş aramamış bulsa da savsaklamıştı.Askere gideceği günler sayılıydı.Bir ay ya var ya yoktu.Fındık işinden sonra İsparta’ya gidecek Dağcı komandosu olarak askerliğini yapacaktı.O da fındık işçileri kervanına diğer işçiler gibi mahallede ismini yazdırarak katılmıştı…

İlyas,”-tamam,sizin yanınıza iki kişi daha verecem.” Dedi.”Yarın yapacağınız işler,şunlar şunlar” diye sıralamaya başladı.



(DEVAM EDECEK)

Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz