Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10

Aşağa gitmek

öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10 Empty öykü-MEVSİMLİK KÖLELER 9-10

Mesaj  Ayhan Sarıkaya Cuma Tem. 31, 2009 6:08 pm

MEVSİMLİK KÖLELER (9)...


MEVSİMLİK KÖLELER(9)

Yılanı gören küçük kız için akşam bir türlü gelmek bilmemişti. Eve dönüşünü bile anımsayamayacak kadar kendinden geçmiş hali vardı.Yılan, hala gözlerinin önündeydi.Yeşile çalan vücudunun rengi,üçgen biçimindeki kafasından ileriye doğru çıkan çatallı diliyle sanki bedenini sarıp kemiklerini “çatır,çatır” kıracakmış gibi geliyordu.Tam o esnada çığlık atışı ve anında koşup gelen İlyas’ın yılanla baş başa kalışı gözlerinin önüne geliyor,bu sahneden kendisini bir türlü alamıyordu.Abisi yoktu ama İlyas’ ı abi sevgisiyle sevmeye başlamıştı.
İlyas’ın tehlikeyi atlattıktan sonra öğle paydoslarında,kızın Kaderle aralarında geçen konuşma sır gibi kalacaktı içerisinde .Kader,sır gibi kalmasını istemişti çünkü.Ama bu mavi gök kubbe altında açıklanmayan, hep saklı kalan sır var mıydı ki acaba.Zamanı geldiğinde çorap söküğü gibi çözülüp gitmişler ve sır olmaktan çıkmışlardı.Hele de aşkların sır olma diye bir şansı olamazdı.İki sevgili arasında gidip gelecek aşkın dağlara vuran yankısından illaki başka birilerinin kulak misafiri olacağı gün gibi aşikardı..
Öğle yemeğinden sonra fındık dallarının arasına oturmuşlar,sohbet ediyorlardı.Annesinin tuvalet ihtiyacını karşılamak için fındıkları toplanmış ocakların altına doğru yönelmesinden sonra Kadriye,sohbeti İlyas’ın üzerinde odaklaştırmıştı.

“-Şu yılanı kovalayan genç var ya.”
“-Eee,ne olmuş abla ,o gence.İlyas ağabeyyi diyon,değil mi ?
“-He gız,İlyas’ı diyorumm.”

İlyas adı ağzından çıktığı anda Kader”in içi bir tuhaf oldu.O’nunla sadece bir kez göz göze gelmişler,sanki İlyas’ın mıknatıslı çekim gücü karşısında çaresizce onun yörüngesine kayıp gitmişti.Yüreğinin kalp atışları,birden normalinden iki üç kat fazlalaşmış “küt,küt,küt” diye çıkan sesler,göğsünden dışarıya fırlayıp İlyas’la bütünleşmenin aceleciliği içerisindeymişce-
sine sabırsızlanıyorlardı.

Kader,elindeki ince fındık dal parçasını,oturduğu yerden ileriye doğru uzatmış olduğu bacağının üzerine hafiften hafiften vuruyor,çıkan” şlap,şlap” sese aldırmadan içindeki duygularını kendisinden üç yaş küçük kıza anlatmakta sabırsızlanıyordu:

“-Doğrusu İlyas’a karşı içimde bir şeyler depreşti…”
“-Yoksa aşık mı oldun abla”
“—“
***
Yılanın hayali, o gece, kızı uyutmadı.Gözlerini kapatıyor ama olmuyordu.Yine o çatal dil,suratına doğru yaklaşıyordu.Yataktan fırlıyor,soğuk terler döküyordu.Annesi de yanında kızının geçirmekte olduğu paranoya durumdan kurtulması için bildiği bütün duaları okuyordu.Diğer kadınlar da sızıp kalmışlardı.Üstündeki ince yorganları açılmış,kimisi horluyor,kimisi de arada bir sayıklama sesleri çıkarıyordu.Bazılarının bacakları,yandakilerin sırtlarına atılmış vaziyetteki yatışları absürd bir görünüm arz ediyordu....
Kızın inlemeleri,bir tek kişiyi etkilemiş ve gece boyunca derin düşüncelere yitivermişti.

İlyas,sabaha kadar yarı uykulu, yarı uykusuz kızı ve annesini düşünmeden edemedi.
Güneş doğmadan işçiler,her zamanki gibi yataklarından fırladıklarında O,kafasındakilerle meşguldu.Herkesle birlikte dışarıya gitmeye hazırlanan kız ve anasına:
“-Abla bugün,siz çalışmaya gitmeyin.Ben size izin alacağım.Çocuk zaten sabaha kadar uyuyamadı.Sen de beraberinde…Yoksa dayanamazsınız.Daha fazla hasta olursunuz.”
“-Ama izin vernezlerse?”
“-Sen, merak etme abla.Ben, almaya çalışırım.”
“---“

Her zamanki gibi uzun tahta masalarda oturup sabah kahvaltılarını, Allah ne verdiyse yaptılar.
Kahya, işçileri toplamanın telaşı ile” çuvalcı” ve “atcıya”bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

İlyas,kahyanın yanına yanaştı.”
“-Abi ya sana bir ricam olacak.” Direk rica kelimesi ile girerek kendi seviyesini aşağılandırmamış olduğunu düşündü.
“-Hee.söyle İlyas gardaş”
“-Dün ,yılandan korkan çocuk var ya.
“---“
“-Sabaha kadar uyuyamadı,korkudan.Şimdi de ayakta duracak takatı bile yok.Onu, bugün peşimizden sürüklemesek,olmaz mı?”

Kahya,kısa bir müddet durakladı.Sonra da bakışlarını işçilerin üzerinde gezdirip çocuğu aradı.
Çocuğun yüzünde gerçekten solgun ve bitkin bir hali vardı.O’nu bu vaziyette fındık toplamaya götürse randıman alamayacağını düşündü.Ne yapabilirdi.Aklına hemen pozitif bir fikir geldi:

“-Tamam kalsın.Öğleye kadar yatıp uyusun.öğleden sonrada benim hanıma yardımcı olsun.Yemek yapımında,bulaşıkların yıkanmasında,ineklerin altının temizlenmesinde.En azından uzun müddet yürüyüp de güçten kuvvetten düşmemiş olur.”

Annesi,kendi bitkin durumuna aldırmadı.”Dayanırım “diye düşünmüş olmalıydı.
İlyas,kahyanın bu durumu hallettiğine sevinmişti.Onların dertten,kederden uzak olmalarını düşünmek bile mutlu ediyordu kendisini…

Yalnız diğer işçiler arasında da bir huzursuzluk olduğunu sezinlemişti.Bir şeyler dönüyordu ama neydi.Niye kendisinden saklanılıyordu,işte onu anlamış değildi…

İşçilerin arasında yürürken hangi rüzgar attıysa Kader’i,İlyas’ın yanına yanaştırmıştı.İlyas,ken
di iç dünyasında derin düşüncelere dalmışken,Kader’in neredeyse dirsek teması şeklindeki yaklaşımından bile habersizdi.Kader de bunun farkındaydı zaten.Bir şey söylemek için yutkundu.Sadece İlyas ile konuşmaktı amacı.

“-Züleyha,bugün kalacak.Öyle mi.”Çekici,tatlı bir sesi vardı.Kelimeler,ağzından çıkarken sanki yağ gibi kayıyordu,İlyas’a doğru.Bu insanın içini ürperten ses tonu karşısında İlyas,
dalmış olduğu derinliklerden sıyrılıp bakışlarını,Kader’e çevirdiğinde ikinci bir kez daha göz göze geldiler…İkisi de gözlerinin derinliklerinde kaybolup gittiler…


ayhansarıkaya

(devam edecek)

MEVSİMLİK KÖLELER (10)


Yolun karşı tarafına yine dikkat ve telaş içerisinde geçtiler.Arabalar,transit yoldan hızla gelip geçmekteydiler.Samsun tarafından gelenlerin rotaları,taa Rize’ye kadar uzanıyordu.Tabiki aradaki sahil illeri de nasiplerini alıyorlardı,bu gelip geçen arabalardan.

Yüksek yerlerdeki fındık bahçelerinin işi bitmişti.Çılga,patika yollardan geçip de yukarılara tırmanma olmayacaktı.Bundan sonra uzun süren yürüme sıkıntısı ortadan kalkıyor,işçiler bir nebze olsun rahatlıyorlardı.Ne de olsa yürümek,onlar için iyi gelmiyordu.

Fındık bahçelerinde fındık dallarındaki çotanaklara ellerini uzattıklarında sabah çisesinin ıslaklığıyla karşılaştılar.Gece yarısından sonra sabaha karşı düşen çise, hala kalkmamıştı..Ellerinin ıslaklıklarını gidermek için arada bir üzerlerine siliyorlardı.

Kahya,işe başlamadan önce yol boyu,İlyas’ı kafasına taktı.Bu zamana kadar,yıllardır işçi çalıştırıyordu,yüzlercesini görmüş ve en azından bazılarıyla da yakın dostlukları olmuştu.İlyas’daki farklılığa hiç birinde rastlamamıştı.Bu nasıl insan,bu nasıl genç doğrusu kendisi de anlamış değildi.Sanki onda mıknatısın çekim gücü var gibiydi.Etrafındakileri merkezine çekmesi içten bile değildi.Yürüyüşü,bakışları,tavırları işçiler arasındaki iletişiminin farklılığı hemen ortaya çıkıyordu…

İşçiler arasındaki tedirginliği son iki gündür kahya da sezinlemişti.O da İlyas gibi pek anlam verememişti.İşte biraz yavaşlama var gibi olsa da yine de fena sayılmazdı.Fındık toplamasında bir çuval kadar bir eksikliğin zararı yoktu.Ama yine de çelişki var demekti.Neden bir çuval fazla toplanmıyor da bir çuval eksik toplanılıyordu..Bunu nasıl çözebilirdi.Biraz düşündükten sonra işin kolayını bulmuştu.Yılların biriken tecrübesi,kendi-
sini göstermeye başlamıştı.

İlyas’ı işçilerin çavuşu olarak seçerse bu iş tamamdı.”işçilerin çavuşu”,ocaklar arasında dolaşacak,hem işçi arkadaşlarının kontrollerini yaparken hem de kendisi fındık toplamaya devam edecekti.Biraz bağımsızlığı ortaya çıkıyordu,hepsi o kadar.Yalnız işçilerin çalışmasından O ,sorumlu olmuş oluyordu.Her ne kadar kendisi işten kaytarır gibi olsa da asıl sorumluluk, O’nda olacağı için işi daha da zorlaşacaktı.

Kahya,yanına gittiği İlyas’ a durumu anlatmaya başlamıştı:

“-İlyas gardaş,seninle birazcık gonuşsam nasıl olur?”
İlyas,hem fındık toplamaya devam ediyor,hem de bakışlarını kahyadan tarafa çevirmeden kahyanın sorusunu yanıtlıyordu:

“-Buyur abi.İnşallah iyi bir şeyler söylersiniz…”
“-Sen,artık farklı bir şekilde çalışsan olmaz mı?
“-Nasıl yani.Fındık toplamanın da farklı bir yöntemimi var yoksa?..
“-Yok ya, İlyas öyle değil.”
“Ya nasıl?
“-Sen,bundan sonra arkadaşların denetçisi ol.Sabit bir ocakta kalma.Arkadaşlarının ocakları arasında dolaş,arkadaşlarının çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmiş,hem onlara da yardım etmiş olursun.Arkadaşlarınla bağların daha da kuvvetli olur.Alacağın yevmiye de çok az bir artışın olabilir…”
“-Gizli ajan olarak mı görevlendireceksin yoksa beni?..”
“-İlyas’cığım sen de her konuşmadan bir şeyler çıkarmaya çalıyorsun Allah aşkına.Ben öyle düşünecek kadar kalitesiz miyim?”

“-Belli olmaz.Kahyalar, yanar döner ışıklara benzer.Yandığı zaman patrondan tarafa güler,döndüğü zaman da işçiden tarafa hiddetlenir.Sonuçta yine kendisine yontmuş olur.”

Kahya,yine alttan almaya devam ediyordu. “..Bu, nasıl insan ya,keçi gibi inadı,çelik gibi azmi var.Şimdi bu söylediklerimi,işçilerden herhangi birisine söylemiş olsaydım,çoktan bin takla atmıştı karşımda diye düşündü..”Kendi kararlılığını tilki kurnazlığıyla sürdürmeye devam etti.

“-Ya İlyas gardaş.Ben öyle kötü niyetli bir insan olsaydım,sabahki ricanı kabul eder miydim?.Bak hasta olan küçük kıza ,baba şefkati gösterdik.Yani sonuçta hepimiz de Allah kuluyuz.Hatalarımızla,yanlışlarımızla birbirlerimize her zaman ihtiyacımız var.Öyle değil mi?Ben belki de küçük kızı,hanımın yanında görevlendireceğim.O’nu bahçelere sürüklemeyeceğim.Hanıma da bir yardımcı lazım…”

Kahyanın son planı tutmuştu.İlyas,konuşmaları mantıklı da buldu doğrusu…Sabahki kızın mazeretinde gerçekten hoş görülü davranmıştı,kahya.Bunu inkar edemeyeceğini düşündü bir an..Sonra kahyanın konuşmalarını,baştan sona kadar tekrar kafasında canlandırdı. Öyle ya sabah ki ricasını ikiletmeden kabul etmişti…

“-Olur abi,.senin dediğin olsun.kabul ettim.”

“-Tamam İlyas gardaş.Bunda alınacak bir durum yok.Sen yapılan işleri kontrol edeceksin hepsi o kadar.Çuvalcıyı,atcıyı. Ara da bir ocakların arasında dolaşacaksın.Arkadaşların zor durumda olanlara koşarsın.Hani şu yılan örneğinde olduğu gibi..”

Kahya,böylece işçiler üzerindeki bütün yetkiyi vermekle İlyas’ın özgüvenini kazanmayı yeğlemişti.Artık İlyas demek işçilerin tamamı demekti.İlyas’ın verdiği sözünde döneklik yapmayacağını adı gibi biliyordu…
İşçiler arasındaki gizlenen çelişkiler şimdi daha rahat anlaşılacaktı…


Ayhan Sarıkaya

(devam edecek)

Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz