Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
KORKUSUZ SELİM 13 EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
KORKUSUZ SELİM 13 EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
KORKUSUZ SELİM 13 EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

KORKUSUZ SELİM 13

Aşağa gitmek

KORKUSUZ SELİM 13 Empty KORKUSUZ SELİM 13

Mesaj  Ayhan Sarıkaya Cuma Eyl. 03, 2010 10:06 am

Arnavut İdris, son zamanlarda fuhuş sektöründe söz sahibi olan tek kişiydi. Buna rağmen; sıkıntı çektiği her halinden belliydi. Dışarıdan; Uzakdoğu ülkelerinden Tayvan, Kore, Çin; dağılan Rusya Cumhuriyeti ülkeleri Ukrayna, Moldova ve diğerlerinden ithal ettiği kadınlar, sıkıntı yaratmaya başlamıştı. Kadınları pazarladığı fuhuş batakhaneleri bir bir basılıyordu son zamanlarda.Bunun için hesapta olmayan maddi risklerle karşı karşıya kalıyordu.Kadınların bütün masrafları,pezevenklerinin harcadığı paralar,gece kulüplerine verdiği haraçlar, hep kendi cebinden çıkıyordu. Bu büyük metropole yeni atanan emniyet amiri de ayrıca başlarına bela olmuştu. Yer altı dünyasına göndermiş olduğu haber bomba etkisi yapmakta gecikmedi:

“Çok kısa zamanda yer altı dünyasının kirli işlerini bitireceğim. Kan dökülmeden herkes başının çaresine baksın.”

Emniyet müdürünün yaptığı da hiç olmuyordu. İlk zamanlar, mafya “ baba”ları pek umursamamışlar, “Onu da yola getiririz, o da diğerleri gibi bizim dümenimize girecektir, er ya da geç” diye dudak bükmüşler, karanlık işlerine kaldıkları yerden hız kesmeden devam etmişlerdi. Denemedikleri hiçbir yol kalmamış, umutları tükenmek üzereydi. Para desen; çanta çanta göndermişler. Olmamıştı. Kadınların en güzelini ayaklarına kadar götürmüşler, yine kabul etmemişti. Adam, tam gaz temizleme operasyonuna devam ediyordu. Özellikle fuhuş sektörüne karşı son derece acımasız davranıyordu. Sık sık gece kulüpleri, oteller ve diğer gizli mekanlar basılıyor; kadınlar, yurt dışına geri postalanıyordu.

Fahişeler ise, her çıkışın içeri girişini bulmakta zorlanmıyorlardı. Ne yapıp yapıp, her defasında damdan düşer gibi Türkiye’de soluğu alıyorlardı. Türk erkekleri, onlar için bulunmaz bir nimetti sanki.

Yasak olan cinselliğin peşinde koşmaları, onların işine yarıyor; cinselliğe son derece aç,kadın için servetini vermekte gözünü bile kırpmayan yapılarının olması, onların ekmeğine yağ sürüyordu.Kendi ülkelerindeki erkekler,sanki ölü bir ruh gibiydiler.Votka içmekten, kadınlarının güzelliklerinden habersiz ve sessiz olmaları;onları çileden çıkarıyordu.Aynı zamanda paralarının olmaması da bu işi,çekilmez hale getiriyordu.Bu yüzden Akdeniz ülkeleri içinde en çok tercih ettikleri Türkiye’ydi.

Arnavut İdris, hesabını kitabını yeniden gözden geçirmiş, ithal fahişelerden mümkün olduğu kadar uzaklaşmayı yeğlemişti. Onların kahırlarını çekmek tuzluya mal oluyordu.

O da, diğer “babalar” gibi adamlarını toparlamış gerekli emirleri veriyordu:

- İthal orospulardan ekmek yiyemeyeceksek, dünyanın sonu gelmedi ya. Kafanı çalıştırdıktan sonra ekmek getirecek başka yosmalar, orospular da bulacağız. Öncelikle çaresiz, geçim sıkıntısı çeken genç kızları kafese düşürmeye çalışacağız. Onlara gerekirse zor kullanıp, kaçırmakta asla tereddüt etmeyeceğiz.

Adamları gerekli talimatı aldıktan sonra Arnavut İdris’in yanından ayrıldılar. Onlar da biliyorlardı ki; verilen emirleri yerine getirmediklerinde aç kalıp, patronları tarafından sokağa atılacaklarını. İdris’in bu konuda ne kadar acımasız ve gaddar olduğu, damarlarındaki kanına kadar işlemişti.

Arnavut İdris, adamları odadan ayrıldıktan sonra hizmetçisi bayana köpüklü bir kahve yapmasını söyledi. Oturduğu makamda yalnızdı. Hizmetçisi, aynı zamanda kapatmasıydı da. O da Rusya’dan bağımsızlığını alan ülkelerden birinden gelip yer altı dünyasının ağına takılmıştı. Ne kadar çırpınsa da nafileydi. Bir türlü özgürlüğüne kavuşamamış, umutlarını yitirmişti.Artık razıydı başına geleceklere. Hizmetçisini, ithal ettiği fahişelerden seçmiş, kendisine zorunlu bir yar etmişti adeta.

Biraz sonra köpüklü kahve masasının üzerindeydi.

İdris, karşısındaki yirmi beşlik sarışın bombasını süzdü. Eli, her ne kadar kahve fincanındaysa da gözleri, kapatmasının gözlerine kenetlendi.

- Otur, Katarina! Öyle ayakta durma.

Katarina, yandaki koltuğa kuş tüyü hafifliği ile oturdu. Göğsünün çatalına kadar açık olan göğüsleri, sanki ileriye fırlıyordu. İdris’in gözleri, kadının memelerinin tombulluğuna kaymış, yüreği hoplamaya başlamıştı.

“ Bu sarışın bomba, beni öldürecek. Seksçiliği, ihtişamı, dişiliğiyle beni esir aldı, orospu!” Diye hınzırca düşündü. Katarina’yı, kapatması olarak aldığından bu tarafa gençlik iksirleri olan haplardan kullanıyordu. “Yatakta orospunun karşısında rezil olmak ta var, endişelerini taşımaktansa; hap mıdır, ne zıkkımdır onlardan kullanayım daha iyi” fikrini aklının bir köşesine iyice kazımıştı.

Kahvesini, içip bitirdikten sonra içindeki şeytani hisler, kabardıkça kabardı. Katarina’nın elinden tutup kendisine doğru hızlıca çekti. Kadının göğüslerini birden bire suratına yapışmış olarak buldu. Elbisesinin düğmelerini aceleyle koparırcasına çözdü. Çıplak vücuduna hoyratça saldırdıkça kendinden geçiyordu…

On dakika sonra telefonu çaldığında; kadını çırılçıplak kanepenin üzerine yatırmış, bacaklarının arasından ileriye doğru kısa hamlelerle abanıyordu…Telefon ısrarla çalmaya devam ettikçe,öfkelendi:

-Ulan bu arayan şerefsiz de tam zamanını buldu! Dur ulan orospu çocuğu, öldün mü bir beş dakka daha beklesen.

Kadının üzerinde işi henüz bitmemişti. Dayanamadı, uzanıp telefonu aldı, ekranına bakmadan kulağına götürdü.

- Alo! Kimsiniz?

Karşıdan tok bir ses:

- Ben Korkusuz Selim! Arnavut İdris, sen beni unuttun; ama ben seni unutmadım. Fuhuş sektöründeki payımı göndermeyi niye ihmal ettin?

Arnavut İdris, apışıp kaldı. Yanıtlayamadı. Lal olmuştu sanki. Birden vücudu sarsıldı. İşlevini yapmaya çalışan sert yeri, birden bire pörsüdü, kabuğunun içerisine kaplumbağanın kafası gibi çekildi. İdris, bir kez daha yıkılmış, ölmekten beter olmuştu…




DEVAM EDECEK!

Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz