Arama
Arama
En son konular
En son konular
KORKUSUZ SELİM 16
1 sayfadaki 1 sayfası
KORKUSUZ SELİM 16
Selim; kızın, telaşlanması karşısında; biraz daha nasıl bekletebilirim düşüncesiyle manevra yapmayı denedi:
- Sakin olun,hanımefendi!.Telaşlanmana gerek yok.Ben,sizi evinize kadar da götüreceğim.Yalnız;siz biraz önceki kavgadan dolayı bir çok maddi kayba uğradınız, tezgahınız darmadağın oldu.Sattıklarınız, sağa sola savruldu.Satılamayacak hale geldiler
Kız, bir an duraksadı. Karşısındaki adamın söylediklerine hak verdi. Korkusuz Selim’in himayeci konuşmaları karşısında; düşüncelerinin yönü;ona yöneldi.Sahi kimdi,nasıl biriydi,bu adam?Ne iş yapardı?Yakışıklıydı da üstelik. İlk kez bir erkeğe karşı içinde hisler uyanmaya başlamış;yüreği kıpır kıpır olmuştu.Hala da öyleydi.Gizemli bir heyecan ve iliklerine dek işleyen bir heyecan fırtınası vardı.Bu fırtına , vücudunun her tarafına dağılıyordu.Yanındaki adamları da bunun nesi oluyordu?Neden bu adamı korumaya çalışıyorlardı?Sokak kavgasının içine korkusuzca dalıp kendisini kurtardıklarına göre bu işin içinde bir farklılık olmalıydı!.Önemli olan bu farklılığın nedenini öğrenmekti.Bu adamların ayrıcalığını öğrenmek düşüncesi,kafasında yıldırım gibi çarpmaya başladı.
Korkusuz Selim, kızı daha fazla bekletip tedirgin etmek istemedi. Kafasında beliren birkaç soruyu daha sorup, onu varoşlarına kadar götürmeyi düşündü.Karşısındaki kızı bir kez daha süzdü.Güzel bir yüzü vardı.Bakışları manalı ve çekiciydi.Tedirginliği,onun doğallığını ortaya koyuyordu.Uçmaya hazırlanan bir kuşun,başkaları tarafından ayağından yakalanmış olmasının tedirginliği ile kanatlarını çırparak uçma özlemiyle yanıp kavrulduğunun izlerini taşıyordu adeta.Kızın bu tedirginliği;yaşam mücadelesinde ne kadar yeni olduğunu gösteriyordu.
Korkusuz Selim:
- Neden sokaklarda satıcılık yapıyorsunuz?
Kızın konuşması net ve kısaydı:
- Siz, ekmek parası kazanmak nedir, bilir misiniz?
Bu dobra dobra konuşma, Korkusuz’un oldukça hoşuna gitti. Sanki hesap sorar gibiydi.
- Evet! Size hak veriyorum.Ekmek parası!
-
Konuşmasını tamamlayamadı ama yeni bir soruyu sormakta gecikmedi.
- Neden bu güzellikte, bu genç yaşta tek başınıza belalı sokaklarım tam ortasındasınız? Bu sokaklarda; sizin gibi temiz insanları yutup yok etmek için her türlü pislik vardır. Bundan sonra yalnız değilsiniz. Her zaman yanınızda olacağım.
- Doğru söylüyorsunuz ama sokaklara çıkmaya mecbur kalmıştım.Ailemin paraya ihtiyacı vardı.Babam ölünce,sıkıntıya düştük.Benden küçük erkek kardeşim var.Tabi onun okul masrafları…Yani senin anlayacağın,işler berbat!
Korkusuz, her ne kadar kıza kibar davranıp “siz” diye hitap etmiş olsa da;kızın “ sen” diye karşılık vermesi gizliden gizliye hoşuna gidiyordu.Bu kızın hiçbir şeye karşı “eyvallah’ı “yok diye kafasından geçirdi.Farkında olmadan biraz önceki sözlerini,papağan gibi yineledi:
- - Bundan sonra yalnız değilsiniz. Her zaman yanınızda olacağım.
-
Cebinden çıkartıp, kartvizitini uzatıp:
- Sıkıntıya düştüğünüzde beni ararsanız her zaman yardımcı olmaya çalışırım.
- Teşekkür ederim!
Masadan tam kalkacaklardı ki; Selim:
- Sahi ya senin ismini dahi bilmiyorum. Sakıncası yoksa öğrenebilir miyim?
- Aylin! Aylin Mutlu.
- Güzel bir isim ve soy isim. Benimki de; Selim Tanrıkulu.
İkisi birlikte aynı anda;
- Memnun oldum, der demez ellerini uzatıp toka yaptılar. Aylin’in ufacık elleri, Korkusuz’un güçlü elleri arasında ve sıcaklığında öylece kısa bir süre kalakaldı.
- Sakin olun,hanımefendi!.Telaşlanmana gerek yok.Ben,sizi evinize kadar da götüreceğim.Yalnız;siz biraz önceki kavgadan dolayı bir çok maddi kayba uğradınız, tezgahınız darmadağın oldu.Sattıklarınız, sağa sola savruldu.Satılamayacak hale geldiler
Kız, bir an duraksadı. Karşısındaki adamın söylediklerine hak verdi. Korkusuz Selim’in himayeci konuşmaları karşısında; düşüncelerinin yönü;ona yöneldi.Sahi kimdi,nasıl biriydi,bu adam?Ne iş yapardı?Yakışıklıydı da üstelik. İlk kez bir erkeğe karşı içinde hisler uyanmaya başlamış;yüreği kıpır kıpır olmuştu.Hala da öyleydi.Gizemli bir heyecan ve iliklerine dek işleyen bir heyecan fırtınası vardı.Bu fırtına , vücudunun her tarafına dağılıyordu.Yanındaki adamları da bunun nesi oluyordu?Neden bu adamı korumaya çalışıyorlardı?Sokak kavgasının içine korkusuzca dalıp kendisini kurtardıklarına göre bu işin içinde bir farklılık olmalıydı!.Önemli olan bu farklılığın nedenini öğrenmekti.Bu adamların ayrıcalığını öğrenmek düşüncesi,kafasında yıldırım gibi çarpmaya başladı.
Korkusuz Selim, kızı daha fazla bekletip tedirgin etmek istemedi. Kafasında beliren birkaç soruyu daha sorup, onu varoşlarına kadar götürmeyi düşündü.Karşısındaki kızı bir kez daha süzdü.Güzel bir yüzü vardı.Bakışları manalı ve çekiciydi.Tedirginliği,onun doğallığını ortaya koyuyordu.Uçmaya hazırlanan bir kuşun,başkaları tarafından ayağından yakalanmış olmasının tedirginliği ile kanatlarını çırparak uçma özlemiyle yanıp kavrulduğunun izlerini taşıyordu adeta.Kızın bu tedirginliği;yaşam mücadelesinde ne kadar yeni olduğunu gösteriyordu.
Korkusuz Selim:
- Neden sokaklarda satıcılık yapıyorsunuz?
Kızın konuşması net ve kısaydı:
- Siz, ekmek parası kazanmak nedir, bilir misiniz?
Bu dobra dobra konuşma, Korkusuz’un oldukça hoşuna gitti. Sanki hesap sorar gibiydi.
- Evet! Size hak veriyorum.Ekmek parası!
-
Konuşmasını tamamlayamadı ama yeni bir soruyu sormakta gecikmedi.
- Neden bu güzellikte, bu genç yaşta tek başınıza belalı sokaklarım tam ortasındasınız? Bu sokaklarda; sizin gibi temiz insanları yutup yok etmek için her türlü pislik vardır. Bundan sonra yalnız değilsiniz. Her zaman yanınızda olacağım.
- Doğru söylüyorsunuz ama sokaklara çıkmaya mecbur kalmıştım.Ailemin paraya ihtiyacı vardı.Babam ölünce,sıkıntıya düştük.Benden küçük erkek kardeşim var.Tabi onun okul masrafları…Yani senin anlayacağın,işler berbat!
Korkusuz, her ne kadar kıza kibar davranıp “siz” diye hitap etmiş olsa da;kızın “ sen” diye karşılık vermesi gizliden gizliye hoşuna gidiyordu.Bu kızın hiçbir şeye karşı “eyvallah’ı “yok diye kafasından geçirdi.Farkında olmadan biraz önceki sözlerini,papağan gibi yineledi:
- - Bundan sonra yalnız değilsiniz. Her zaman yanınızda olacağım.
-
Cebinden çıkartıp, kartvizitini uzatıp:
- Sıkıntıya düştüğünüzde beni ararsanız her zaman yardımcı olmaya çalışırım.
- Teşekkür ederim!
Masadan tam kalkacaklardı ki; Selim:
- Sahi ya senin ismini dahi bilmiyorum. Sakıncası yoksa öğrenebilir miyim?
- Aylin! Aylin Mutlu.
- Güzel bir isim ve soy isim. Benimki de; Selim Tanrıkulu.
İkisi birlikte aynı anda;
- Memnun oldum, der demez ellerini uzatıp toka yaptılar. Aylin’in ufacık elleri, Korkusuz’un güçlü elleri arasında ve sıcaklığında öylece kısa bir süre kalakaldı.
Ayhan Sarıkaya- Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin