Ugur Ozaltin Makaleleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
KORKUSUZ SELİM 40 EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

En son konular
» BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPaz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin

» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPerş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin

» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPtsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin

» SOR SORUYU
KORKUSUZ SELİM 40 EmptySalı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin

» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyÇarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin

» PARA ZAAFI
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPtsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin

» KUL HAKKI
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPerş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin

» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyCuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin

» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
KORKUSUZ SELİM 40 EmptyPerş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

KORKUSUZ SELİM 40

Aşağa gitmek

KORKUSUZ SELİM 40 Empty KORKUSUZ SELİM 40

Mesaj  Ayhan Sarıkaya Perş. Eyl. 30, 2010 7:47 pm

Emniyet teşkilatının telsizlerine yeni bir anons düştü:

- 158 65 …bildiriyor.

- 46… dinlemede.

- Verilen ihbar üzerine; şehir çöplüğünde faili meçhul bir ceset bulundu.

- Savcılığa bildirelim.

- Anlaşıldı, tamam!

- Savcı gelene dek cesedin yanından ayrılmayın.

- Anlaşıldı, tamam.

Bir saat sonra polis arabası ve ambülans, şehrin çöplüğündeydiler. Savcı, doktor,emniyet amiri, ambülanstan inen sağlık görevlileri,burunlarını elleriyle kapatmış vaziyette çöplüğe yanaştılar.

Çöplükten yiyecek bir şeyler aramaya çalışan terk edilmiş, çelimsiz,şekilsiz köpekler,ürkek bakışlarla kendilerine doğru gelen insan kalabalığını süzdüler.Bu da neyin nesiydi.Bir anlam veremediler..Bir zamanlar,kendileri için yanıp,tutuşup ölen bu insanların burada ne işleri olabilirdi.Yoksa kendilerini affettirmeye mi gelmişlerdi.

“Hadi gidelim,sizleri sokağa atmakla bin pişmanız.Sıcak yuvanıza döneceksiniz artık.Bir daha sokaklara dönmek yok “ mu diyeceklerdi.Halbuki bebeklikten beri mutlu bir beraberlikleri olmuş,bu insanların her dediklerini harfiyen uygulamışlardı.
Saygıda kusur yapmamışlar,onların kölesi olmaya devam etmişlerdi.

Sağa sola attıkları küçük topu; “hadi git oğlum, topu getir!”,demişler;aynen emirleri yerine getirilmişti. “eğer eve hırsız gelirse,yakala.”komutuna “ hav, hav, hav!” karşılık vermişler, “siz düşünmeyin efendimiz,hırsızı yakalamak boynumuzun borcu olsun” demek istemişlerdi.

“Git marketten ekmek al da gel” komutuna ağzına aldıkları file ile koşa koşa gönderilen yere gitmişlerdi.” Otur, oturma,kalk,koş,dur,yakala” Gibi bir sürü emirleri yerine getirmekte kusursuz davranmışlar,bütün hayvani hisleriyle didinip durmuşlardı. Sonrasında gelen yaşlılık,elden ayaktan düşme.Artık efendilerinin verilen emirlerini yerine getirememe olunca fazlalık gibi görünüp sokaklara atılmaları ve kaderlerine terk edilmeleri hiç de zor olmamıştı,efendileri için.Böylece efendilerinin dostluklarını ne denli yapmacık olduklarını sezinlemiş oldular.

Kalabalıktaki insanlardan birinin:

- Hoşşştttt, defolunnnnnn! Diye azarlamasıyla şaşkın şaşkın uzaklaştılar.Ama çöplükten kaçıp gitmediler.Tekrar dönüp insan kalabalığına doğru anlamsız anlamsız bakmaya devam ettiler.

Kargalar, çöplükten havaya uçuştular.Sonra biraz uzaktan tekrar kümelendiler çöplüğün üzerine.Bir şeyleri didikleyip durdular.


Yerel gazeteciler öldürülen şahsın değişik profilinden fotoğraflarını çekmeye devam ediyordu.

Doktor, yaptığı inceleme sonunda;

“Mağdur,boynu kırılmak suretiyle öldürülmüştür.Herhangi bir darp ve kurşun izine rastlanılmadı.

Savcı, ortaya konan küçük bir masa üzerindeki daktilonun başındaki katibe :

-Yaz oğlum!

Yapılan ihbar üzerine olay mahalline gelindi. Şehir çöplüğünde ölü bulunan şahsın boynu kırılmak suretiyle öldürüldüğü, doktorun beyanı üzerine anlaşılmış olup.Şahsın üzerinden çıkan kimliğe göre; ad ve soyadının da Davut Kirlikaya olduğuna karar verilmiştir.Diğer kimlik bilgilerini de yaz bakalım. Ahmet’ten olma, Fatma’dan doğma…

Artist Davut, ambulansla hastanedeki morga kaldırıldı. Kimliğindeki adreste yanıt verecek kimseyi bulamadılar. İki gün sonra verilen emir üzerine belediyenin kimsesizler mezarlığına defin edildi.

Artist Davut, sessiz sedasız bu dünyadan geçip gitmesine rağmen, geride büyük bir sansasyon bıraktı. O gün medya,gazetelerinde flaş haberler yazdılar.İlginç başlıklar,ilk anda okuyucunun dikkatini çekiyordu:


“Yer altı dünyasında hesaplaşma!”

“Bu sefer kurşunlar değil, boğarak öldürme gündemdeydi”

“Yer altı dünyası, öldürülen adamına sahiplenmedi!”

“Fırtına öncesi büyük sessizlik!

“Mafya babalarını korku saldı”

“Yakında kan gövdeyi götürecek!”


Topal Hasan, öfkeden kudurmuş gibiydi. Masasının üzerindeki günlük gazetelere göz gezdirdikçe adeta çılgına döndü. Adamı artist Davut’un boynu kırılarak öldürülmesi deli etmişti. Topal bacağının protezli sivri ucunu, odanın tabanına her vuruşunda “tın,tın!” diye ses çıkıyordu. Belindeki silahlar, yalım yalım parlıyordu. Öfkeden bağırıp çağırdıkça masanın etrafında oturan adamları pür dikkat can kulağı ile dinliyorlardı,”baba”larını…

- Bunu yüzde yüz Korkusuz denen köpek yapmıştır. Ondan başkası değildir kesinlikle .Artık bu köpek ölümüne susadı.Yer altı dünyasını dar edeceğim ona.Leşini şehir çöplüğündeki köpek ve kargalara yem olarak atmazsam bana da; yer altı dünyasının “Topal Hasan’ı “ demesinler.

Koltuğuna gelip oturdu.Yarım daire şeklinde dönmeye devam ediyordu.Öfkeden suratı mosmor olmuştu.Bir ara sessiz kaldı.Nefesini toparladı.Masanın üzerindeki sürahiden bir bardak su doldurup içti.Tekrar yutkundu.Belli ki konuşmaya devam edecekti.

Adamlarının üzerine baba şefkatiyle göz gezdirdi.Müşfik bir edayla:

-Kazım, Hüseyin,Hıdır,Hakan! Acımız büyük! Bu gece, Davut’un evine gidip ailesine taziyelerimizi bildirdikten sonra ailesinin mağduriyetlerini önleyeceğiz.Çocuklarının okul masraflarını,geçimleri velhasıl bundan sonraki yaşamlarından ben sorumlu olacağım.Bankadan hesap açtırıp hesaplarına on yıl yetecek kadar para yatıracağım.Başlarına sokacak bir daire alacağım.Kurda kuşa yem olmamaları için bize güvenmeleri lazım.Her zaman kapımız açık olacak yengemize.Gelip dertlerini bizimle paylaşabilmeli.

İçlerinden biri:

- Ailesi, kocasının öldüğünü bilmiyor mu ki,cenazesi belediyenin kimsesizler mezarlığına defin edildi?

Bu,Topal Hasan örgütüne yeni katılan yirmi üç yaşındaki Hakan’dı.Daha neyin ne olduğunu tam bilemiyordu. Topal Hasan, Hakan’a doğru baktı; “ sen de zamanla öğreneceksin neyin ne olduğunu” dercesine.Bir anda söylemek istemedi,Davut!un sahte kimlikli olduğunu.

- Nereden bilebilsin,zavallı eksik etek!Günlük gazete girmiyor ki evlerine.Biz de işimizin çokluğundan sahiplenemedik cenazeyi.

Aslında bu konuşmasıyla “ gereksiz yere lakırdı etme,çeneni tut” diyordu Hakan’a.



DEVAM EDECEK!

Ayhan Sarıkaya

Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz