Arama
Arama
En son konular
En son konular
İNŞALLAH MAŞAALLAH MAAZALLAH
1 sayfadaki 1 sayfası
İNŞALLAH MAŞAALLAH MAAZALLAH
İNŞALLAH MAŞAALLAH MAAZALLAH
BEN’liği aradan çıkaran üç kelimedir İnşaallah, maşaallah, maazallah.
İnşallah : Allah izin verirse. Allah nasib ederse. İnşa etmek, oluşturmak gibi düşünürsek olayların oluşturmak, birimleri yaratmak, halk etmek dolayısıyla da Allah izin verirse bunlar oluyor. Benim bu olanlarda hiçbir müstakil varlığım yok. Her şey Allah nasibi demiş oluyoruz.
Maşaallah ve maazallah sözleri de hepsi birlikte düşünüldüğünde tam bir bütünlük vardır ve her halükarda BEN aradan çıkarılmış olur. Nasip eden, oluşturan, koruyan Allah dır demiş oluruz.
Tekvir suresi
29-) Ve ma teşaune illâ en yeşaAllahu Rabbül'alemiyn;
(Fakat) Rabb’ül Alemiyn olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz!.
BEN’liklerinin esiri olanlar, faili hakikiyi görmeyenler ve kendilerini daha doğrusu vehimlerini gerçek zannedip esas faili hakikinin Allah olduğunu görmeyenlere Fatır suresinde 3. ayette çok önemli uyarı geliyor. İnşallah, maşaallah ve maazallah demek bir bakıma faili hakiki Allah dır demek gibidir. Allah’ı devamlı zikretmektir. BENLİKSİZLİK bir Müslüman için varması gereken bir hedeftir. Vehmi benlikten kurtulup yani ölmeden önce ölüp özbenliğine kavuşması bir insanın dünyadaki ilk ödevi görevidir. Allah nasip ederse bu makama yükselinir.
Fatır suresi
3-) Ya eyyühen Nasüzküru nı'metAllahi aleyküm* hel min halikın ğayrullahi yerzükuküm mines Semai vel Ard* la ilahe illâ HU* feenna tü'fekûn;
Ey insanlar!... Üzerinizdeki Allah ni’metini (o bilinci) zikredin (?)... Allah’dan gayrı, Sema’dan ve Arz’dan sizi rızıklandıran bir Halık (yaratıcı) var mı?... O’ndan başka ilah (vücud, yaratıcı) yoktur!.. Nasıl (Hak’dan) çevriliyorsunuz (vehim?) ?.
KEHF SURESİ
23-) Ve la tekulenne li şey'in inniy faılün zâlike ğada;
Hiç bir şey için “Onu yarın kesinlikle yapacağım”, deme (zira AN’ın maliki, her fiilin faili Allah’dır; irade ve me’şiyyet tektir; üstelik ancak Allah sözünü yerine getirir, va’dini gerçekleştirir, zira her an başka bir şuur hali olan sen yoksun).
24-) İlla en yeşaAllah* vezkür Rabbeke iza nesiyt ve kul asa en yehdiyeni Rabbiy li akrebe min hazâ raşeda;
Ancak “inşAllah=Allah isterse” şeklinde demen, müstesna (uluhiyyet?) … Unuttuğunda Rabbini zikret (Ona dön) … Ve de ki: “Umarım Rabbim beni rüşd olarak bundan (bu durumdan; veya muhtemelen Ashab-ı Kehf’in elde ettiği başarı ve olgunluk’tan) daha kariyb’e (daha yakına; Zati şuhuda) hidayet eder (ki Ümmet-i Muhammed’in rüşd ve kemalatı, Ashab-ı Kehfi’n fevkındedir, demek)”.
39-) Ve levla iz dehalte cenneteke kulte ma şaAllahu la kuvvete illâ Billah* in terani ene ekalle minke malen ve veleda;
“Keşke cennetine (bahçene?) girdiğinde, deseydin… Gerçi sen, beni, malca ve evladça kendinden az görüyorsun da”.
YUSUF SURESİ
23-) Ve ravedethülletiy huve fiy beytiha an nefsihi ve ğallekatil ebvabe ve kalet heyte lek* kale meazâllahi inneHU Rabbiy ahsene mesvaye, innehu la yüflihuz zalimun;
Yusuf’un evinde kaldığı dişi kişi, Onun (Yusuf’un) nefsinden murad almak istedi/yumuşak bir şekilde talep etti... Kapıları sımsıkı kapattı/kilitledi... “Çabuk, haydi; seninim, gel” dedi... (Yusuf) dedi ki: “Maazallah= Allah’a sığınırım!... Muhakkak ki O (Allah/Mısır’ın Aziyzi) Rabbim’dir, mesva’mı (kalma yerim, mevkim) ihsan etmiştir... Muhakkak ki zalimler iflah etmezler”.
79-) Kale meazâllahi en ne'huze illâ men vecedna metaana ındehu inna izen lezalimun;
(Yusuf) dedi ki: “MaazAllah, eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını almaktan (Allah’a sığınırız)... Doğrusu o takdirde zalimler oluruz”.
99-) Felemma dehalu alâ Yusufe ava ileyhi ebeveyhi ve kaledhulu mısra inşaAllahu aminiyn;
Vaktaki Yusuf’un üzerine (nezdine, yanına) girdiler, (Yusuf) ebeveynini (baba-anası’nı) kendine çekti ve dedi ki: “İnşaAllah, aminler olarak (güven içinde) Mısır’a (vahdet şehrine) girin!”.
Bu çok önemli üç kelimeyi asla dilimizden düşürmeyelim. BEN bilirim, BEN yaparım, BEN korurum gibi saçma sapan vehmi kelimeler veya bunlara benzer cümleler asla kurmayalım. BEN kazandım dediğinizde Allah’ın Rezzak ismini, BEN bilirim dediğinizde Allah’ın Alim ismini, BEN yaşattım veya doktor yaşattı veya ilaçlar yaşatıyor dediğinizde Allah’ın Hayy ismini, Şafi ismini, BEN öldürdüm veya öldürürüm dediğinizde Allah’ın Mümit ismini, BEN güçlüyüm kuvvetliyim dediğinizde Allah’ın Kaadir ve Aliyyül Azim isimlerini vs. inkar etmiş durumuna düşersiniz.
16 Aralık 2010 Perşembe
UĞUR ÖZALTIN
BEN’liği aradan çıkaran üç kelimedir İnşaallah, maşaallah, maazallah.
İnşallah : Allah izin verirse. Allah nasib ederse. İnşa etmek, oluşturmak gibi düşünürsek olayların oluşturmak, birimleri yaratmak, halk etmek dolayısıyla da Allah izin verirse bunlar oluyor. Benim bu olanlarda hiçbir müstakil varlığım yok. Her şey Allah nasibi demiş oluyoruz.
Maşaallah ve maazallah sözleri de hepsi birlikte düşünüldüğünde tam bir bütünlük vardır ve her halükarda BEN aradan çıkarılmış olur. Nasip eden, oluşturan, koruyan Allah dır demiş oluruz.
Tekvir suresi
29-) Ve ma teşaune illâ en yeşaAllahu Rabbül'alemiyn;
(Fakat) Rabb’ül Alemiyn olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz!.
BEN’liklerinin esiri olanlar, faili hakikiyi görmeyenler ve kendilerini daha doğrusu vehimlerini gerçek zannedip esas faili hakikinin Allah olduğunu görmeyenlere Fatır suresinde 3. ayette çok önemli uyarı geliyor. İnşallah, maşaallah ve maazallah demek bir bakıma faili hakiki Allah dır demek gibidir. Allah’ı devamlı zikretmektir. BENLİKSİZLİK bir Müslüman için varması gereken bir hedeftir. Vehmi benlikten kurtulup yani ölmeden önce ölüp özbenliğine kavuşması bir insanın dünyadaki ilk ödevi görevidir. Allah nasip ederse bu makama yükselinir.
Fatır suresi
3-) Ya eyyühen Nasüzküru nı'metAllahi aleyküm* hel min halikın ğayrullahi yerzükuküm mines Semai vel Ard* la ilahe illâ HU* feenna tü'fekûn;
Ey insanlar!... Üzerinizdeki Allah ni’metini (o bilinci) zikredin (?)... Allah’dan gayrı, Sema’dan ve Arz’dan sizi rızıklandıran bir Halık (yaratıcı) var mı?... O’ndan başka ilah (vücud, yaratıcı) yoktur!.. Nasıl (Hak’dan) çevriliyorsunuz (vehim?) ?.
KEHF SURESİ
23-) Ve la tekulenne li şey'in inniy faılün zâlike ğada;
Hiç bir şey için “Onu yarın kesinlikle yapacağım”, deme (zira AN’ın maliki, her fiilin faili Allah’dır; irade ve me’şiyyet tektir; üstelik ancak Allah sözünü yerine getirir, va’dini gerçekleştirir, zira her an başka bir şuur hali olan sen yoksun).
24-) İlla en yeşaAllah* vezkür Rabbeke iza nesiyt ve kul asa en yehdiyeni Rabbiy li akrebe min hazâ raşeda;
Ancak “inşAllah=Allah isterse” şeklinde demen, müstesna (uluhiyyet?) … Unuttuğunda Rabbini zikret (Ona dön) … Ve de ki: “Umarım Rabbim beni rüşd olarak bundan (bu durumdan; veya muhtemelen Ashab-ı Kehf’in elde ettiği başarı ve olgunluk’tan) daha kariyb’e (daha yakına; Zati şuhuda) hidayet eder (ki Ümmet-i Muhammed’in rüşd ve kemalatı, Ashab-ı Kehfi’n fevkındedir, demek)”.
39-) Ve levla iz dehalte cenneteke kulte ma şaAllahu la kuvvete illâ Billah* in terani ene ekalle minke malen ve veleda;
“Keşke cennetine (bahçene?) girdiğinde
YUSUF SURESİ
23-) Ve ravedethülletiy huve fiy beytiha an nefsihi ve ğallekatil ebvabe ve kalet heyte lek* kale meazâllahi inneHU Rabbiy ahsene mesvaye, innehu la yüflihuz zalimun;
Yusuf’un evinde kaldığı dişi kişi, Onun (Yusuf’un) nefsinden murad almak istedi/yumuşak bir şekilde talep etti... Kapıları sımsıkı kapattı/kilitledi... “Çabuk, haydi; seninim, gel” dedi... (Yusuf) dedi ki: “Maazallah= Allah’a sığınırım!... Muhakkak ki O (Allah/Mısır’ın Aziyzi) Rabbim’dir, mesva’mı (kalma yerim, mevkim) ihsan etmiştir... Muhakkak ki zalimler iflah etmezler”.
79-) Kale meazâllahi en ne'huze illâ men vecedna metaana ındehu inna izen lezalimun;
(Yusuf) dedi ki: “MaazAllah, eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını almaktan (Allah’a sığınırız)... Doğrusu o takdirde zalimler oluruz”.
99-) Felemma dehalu alâ Yusufe ava ileyhi ebeveyhi ve kaledhulu mısra inşaAllahu aminiyn;
Vaktaki Yusuf’un üzerine (nezdine, yanına) girdiler, (Yusuf) ebeveynini (baba-anası’nı) kendine çekti ve dedi ki: “İnşaAllah, aminler olarak (güven içinde) Mısır’a (vahdet şehrine) girin!”.
Bu çok önemli üç kelimeyi asla dilimizden düşürmeyelim. BEN bilirim, BEN yaparım, BEN korurum gibi saçma sapan vehmi kelimeler veya bunlara benzer cümleler asla kurmayalım. BEN kazandım dediğinizde Allah’ın Rezzak ismini, BEN bilirim dediğinizde Allah’ın Alim ismini, BEN yaşattım veya doktor yaşattı veya ilaçlar yaşatıyor dediğinizde Allah’ın Hayy ismini, Şafi ismini, BEN öldürdüm veya öldürürüm dediğinizde Allah’ın Mümit ismini, BEN güçlüyüm kuvvetliyim dediğinizde Allah’ın Kaadir ve Aliyyül Azim isimlerini vs. inkar etmiş durumuna düşersiniz.
16 Aralık 2010 Perşembe
UĞUR ÖZALTIN
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin