Arama
Arama
En son konular
En son konular
25 Kuruşluk Memet
1 sayfadaki 1 sayfası
25 Kuruşluk Memet
25 KURUŞLUK MEMET
Aksekililer kıraç topraklarda tarımın zor şartlarında yaşamış ve bu yüzden tutumluluk ile ticaret usullerini daha çok benimsemiş insanlardır. Müsrifliği kesinlikle sevmezler ve ticarette de başarılıdırlar. Fakat bu başarı Kayserililere atfedilen EŞEĞİNİ BOYAR BABASINA TEKRAR SATAR tarzı bir ticaret anlayışı değildir. Veya KÖR ALICININ KÖR SATICISI modeli de değildir. Aksekililer tamamen tasarruflu çalışma kalkınma modelini sever ve uygularlar.
Aksekililer daha çocukları ilkokulda okurken onları yönlendirirler ve o yaşlarda çocuklarına anlattıkları meşhur 25 KURUŞLUK MEMET hikayesi vardır. Bu hikaye bir Aksekili olarak çocukluğumda banada anlatıldı. Büyük dedem yani dedemin babası Kamil efendi gençliğinde Akseki den çıkar kasaba kasaba dolaşır ticaret yaparmış. 3 ayda bir evine gelir ve bir müddet sonra yine atıyla ticaret seferine çıkarmış. Akseki de bizim bahçe dediğimiz yerlere onlar tarla dermiş yani tarlalar o kadar küçük. Tabi üründe az.
Kamil efendi Manisa ya geldiğinde Karaoğlanlı köyünü beğenir ve oraya yerleşir. Sonra çocuklarını da getirtir. Büyük dedemn 7 çocuğundan en küçük oğlu Mehmet Ali benim anne dedemdir. Onun bana anlattığı bu meşhur Aksekili hikayesi şöyle :
Eskiden bir tüccar İstanbul a gider. Arkadaşının yanına da uğrar. Arkadaşı o gün çıraklarına haftalıklarını dağıtıyordur. Her çırak ustasının elini öper ve 5 kuruşluk haftalığını alırken Memet geldiğinde ustası memete 25 kuruş haftalığını verince misafir arkaaşının bu durum çok tuhafına gitmiş ve ticarethane sahibi arkadaşına sormuş.
- Neden her çırağa 5 kuruş verdinde Memet 25 kuruş aldı ?
- Neden ona 25 kuruş verdiğimi sana uygulamalı göstereyimm der usta
Çıraklardan birisini çağırır yanına ve derki
- Cavit git bakalım limana orda ne var ne yok öğrende gel
- Tamam usta der
Çırak gider ve 2 saat sonra dükkana geri döner
- Usta limanda iki gemi var
Usta sonra Memeti çağırır. Memet git bakalım limanda ne var ne yok öğrende gel der.
Memet çıkar yola 1 saat sonra dükkana geri gelir.
- usta limanda iki gemi var. Birisi İtalya dan gelmiş içinde şu şu şu mallarla, öteki ise Cezayir den gelmiş şu şu şu mallarla. Buradaki şu şu şu tüccarlara mal getirmişler. Şu şu şu tüccarların mallarını yükleyip hafta sonu limandan ayrılacaklarmış. Gemi kaptanlarının sana da selamı var. Demiş.
Misafir bu sözleri duyunca donmuş kalmış. Usta da bak demiş arkadaşına 5 kuruşluk çırak ile 25 kuruşluk çırak arasındaki farkı gördün mü ?
Hani bazen laf arasında söyler geçeriz YA O ADAM 5 PARA ETMEZ diye. İşte bu hikaye sanırım bazı sözlerin geldiği yerleri çok güzel gösteriyor. Bazen de İKİ KOYUNU GÜDEMEZ deriz mesela veya İKİ TAVUĞA SU VEREMEZ de denir. Başarısız insanlarla başarılı insanların ayrıldığı en belirgin alan ticarettir. Ticarette akıllı ve tutumlu olmazsan iflas kapıdadır. Ticaret kişinin aklını ve zekasını kullanma yeridir. Memuriyet ve bürokrasi ise daha çok 5 kuruşluk çırakların rağbet ettiği alandır. Maaşım garanti olsun gerisi ne olursa olsun zihniyetidir bu. Ama ülkemizin sıkıntısı da burada başlamaktadır. 25 kuruşluk Memetler bürokraside 5 kuruşluk kapasiteli yönetici zihniyetin yönetimi altında başarılı olamıyorlar ve bir şekilde ya kaçıyorlar yada kaçırtılıyorlar. 5 kuruşluk çırak potansiyelli yöneticiler emirleri altında 5 para etmezler bulunsun istiyorlar çünkü başarılı elemanlar yöneticinin beceriksizliğinin ortaya çıkmasını sağlıyor. Yönetici da bunu asla istemeyeceğinden 25 kuruşluk Memetler devlette barınamıyorlar.
09 Eylül 2009 Çarşamba
UĞUR ÖZALTIN
Aksekililer kıraç topraklarda tarımın zor şartlarında yaşamış ve bu yüzden tutumluluk ile ticaret usullerini daha çok benimsemiş insanlardır. Müsrifliği kesinlikle sevmezler ve ticarette de başarılıdırlar. Fakat bu başarı Kayserililere atfedilen EŞEĞİNİ BOYAR BABASINA TEKRAR SATAR tarzı bir ticaret anlayışı değildir. Veya KÖR ALICININ KÖR SATICISI modeli de değildir. Aksekililer tamamen tasarruflu çalışma kalkınma modelini sever ve uygularlar.
Aksekililer daha çocukları ilkokulda okurken onları yönlendirirler ve o yaşlarda çocuklarına anlattıkları meşhur 25 KURUŞLUK MEMET hikayesi vardır. Bu hikaye bir Aksekili olarak çocukluğumda banada anlatıldı. Büyük dedem yani dedemin babası Kamil efendi gençliğinde Akseki den çıkar kasaba kasaba dolaşır ticaret yaparmış. 3 ayda bir evine gelir ve bir müddet sonra yine atıyla ticaret seferine çıkarmış. Akseki de bizim bahçe dediğimiz yerlere onlar tarla dermiş yani tarlalar o kadar küçük. Tabi üründe az.
Kamil efendi Manisa ya geldiğinde Karaoğlanlı köyünü beğenir ve oraya yerleşir. Sonra çocuklarını da getirtir. Büyük dedemn 7 çocuğundan en küçük oğlu Mehmet Ali benim anne dedemdir. Onun bana anlattığı bu meşhur Aksekili hikayesi şöyle :
Eskiden bir tüccar İstanbul a gider. Arkadaşının yanına da uğrar. Arkadaşı o gün çıraklarına haftalıklarını dağıtıyordur. Her çırak ustasının elini öper ve 5 kuruşluk haftalığını alırken Memet geldiğinde ustası memete 25 kuruş haftalığını verince misafir arkaaşının bu durum çok tuhafına gitmiş ve ticarethane sahibi arkadaşına sormuş.
- Neden her çırağa 5 kuruş verdinde Memet 25 kuruş aldı ?
- Neden ona 25 kuruş verdiğimi sana uygulamalı göstereyimm der usta
Çıraklardan birisini çağırır yanına ve derki
- Cavit git bakalım limana orda ne var ne yok öğrende gel
- Tamam usta der
Çırak gider ve 2 saat sonra dükkana geri döner
- Usta limanda iki gemi var
Usta sonra Memeti çağırır. Memet git bakalım limanda ne var ne yok öğrende gel der.
Memet çıkar yola 1 saat sonra dükkana geri gelir.
- usta limanda iki gemi var. Birisi İtalya dan gelmiş içinde şu şu şu mallarla, öteki ise Cezayir den gelmiş şu şu şu mallarla. Buradaki şu şu şu tüccarlara mal getirmişler. Şu şu şu tüccarların mallarını yükleyip hafta sonu limandan ayrılacaklarmış. Gemi kaptanlarının sana da selamı var. Demiş.
Misafir bu sözleri duyunca donmuş kalmış. Usta da bak demiş arkadaşına 5 kuruşluk çırak ile 25 kuruşluk çırak arasındaki farkı gördün mü ?
Hani bazen laf arasında söyler geçeriz YA O ADAM 5 PARA ETMEZ diye. İşte bu hikaye sanırım bazı sözlerin geldiği yerleri çok güzel gösteriyor. Bazen de İKİ KOYUNU GÜDEMEZ deriz mesela veya İKİ TAVUĞA SU VEREMEZ de denir. Başarısız insanlarla başarılı insanların ayrıldığı en belirgin alan ticarettir. Ticarette akıllı ve tutumlu olmazsan iflas kapıdadır. Ticaret kişinin aklını ve zekasını kullanma yeridir. Memuriyet ve bürokrasi ise daha çok 5 kuruşluk çırakların rağbet ettiği alandır. Maaşım garanti olsun gerisi ne olursa olsun zihniyetidir bu. Ama ülkemizin sıkıntısı da burada başlamaktadır. 25 kuruşluk Memetler bürokraside 5 kuruşluk kapasiteli yönetici zihniyetin yönetimi altında başarılı olamıyorlar ve bir şekilde ya kaçıyorlar yada kaçırtılıyorlar. 5 kuruşluk çırak potansiyelli yöneticiler emirleri altında 5 para etmezler bulunsun istiyorlar çünkü başarılı elemanlar yöneticinin beceriksizliğinin ortaya çıkmasını sağlıyor. Yönetici da bunu asla istemeyeceğinden 25 kuruşluk Memetler devlette barınamıyorlar.
09 Eylül 2009 Çarşamba
UĞUR ÖZALTIN
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin