Arama
Arama
En son konular
En son konular
öykü-MİYAV SESLERİ
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
öykü-MİYAV SESLERİ
MİYAV SESLERİ...
Resmi büyük görmek için tıklayın
Sitenin içerisindeki kediler,cinsel dürtü içerisinde kıvranıp duruyorlar.Mart ayı geldi ya.Kedilerin ayı."Mart ayı,kapıdanbaktırı,kazma kürek yaktırır"mış,sözlerine duyarsızım.
(Sosyal içeriği tartışma kaldırır.O.başka.)Şu sıralar çam ağaçlarına tırmanan,birbirlerini kovalayan kediler,belleğimin derinliklerindeki gizemli havayı çağrıştırıyorlar...Durduğum C-9 blokun kedileri,bahçemizden ayrılmıyorlar.Sitenin diğer kısımlarına gitmiyorlar.Sanki kurtarılmış(!) bölge ilan etmişler.Sayıları oldukça kalabalık.Her renkten karışmışlar.Bizler gibi değiller.Siyah,boz,sarı,gri,alacalı.Ne ararsan hepsi var.Dışkapıdan çıkıp-girerken ayaklarımıza dolanıyorlar.Ellerimizdeki poşetleri gördüklerinde çıkardıkları miyav sesleri,
insanın içinden parçalar koparıyor.Karşı komşunun ikinci katının penceresi ,sürekli olarak kedilerin gözetimleri altında.Hepsi de aynı geniş açıyla kafalarını kaldırmışlar,yukardan
birşeyler bekliyorlar...(Zamanla yiyecek atılıyor.)O pencereden dışardaki manzaraya bakan hemcinslerinden"Van kedisinin" ironi bir yaklaşımla,onları süzdüğünü görür arada bir sesi kulaklarıma gelmese de ağzını açışından miyavladığını anlardım.Dışardakileri
"sokak kedileri" diye küçümser,içerdeki sahibesinin kucağında tüyleri okşananı ise sözde:"
kraliçem,minnoşum" diye severiz.Sokak kedilerinin arada bir önlerine atılan kemik kırıntı-
larını yakalamak için birbirlerini ısırdıkları olurdu.Anaç kedilerin acımasız pençeleri,zayıfları püskürtürdü...Her zaman güçlünün kazandığı oyun oynanıyordu,kedi -
ler arasında...Sık olmasa da bazan kırık bir tabakla ,bahçedeki güllerin arasına yiyecek götürüyorum.Bacaklarıma dolanıyorlar.Küçükleri korumak adına anaçları "piişşşttt" diye elimle uzaklaştırmaya çalışıyorum.Ortada aş olunca umursamıyorlar.Kaşarlanmışlar."Kendilerine özgü hırlıyorlar yüzüme.Kızıyorlar,belli ki...Şimdilerde birbirlerinin üzerlerinden inmiyorlar.Üstekiler,alttakilerin boyunlarından ısırmışlar,bırakmıyorlar.Cinsel dürtüleri hat safhada.Alttakiler,üsttekilerin ileri-geri devinimlerine umursamadan haraketsiz kösnül bakışlarla etrafı süzüyorlar.Bir ara nostaljiye dalıyorum.Niksar’daki iki gözlü barakamızın çatı altındaki koşuşmalarını anımsıyorum.Kontaplak çakılı odanın tavanları yıkılacak gibi oluyor,odanın içerisi toz duman içinde kalıyordu.Uyu uyuyabilirsen ondan sonra.Ben yine de taşranın o nostaljisi ile Mart ayının geldiğini anımsamak istiyorum...Ah sokak kedileri sizleri çok seviyorum...
Resmi büyük görmek için tıklayın
Sitenin içerisindeki kediler,cinsel dürtü içerisinde kıvranıp duruyorlar.Mart ayı geldi ya.Kedilerin ayı."Mart ayı,kapıdanbaktırı,kazma kürek yaktırır"mış,sözlerine duyarsızım.
(Sosyal içeriği tartışma kaldırır.O.başka.)Şu sıralar çam ağaçlarına tırmanan,birbirlerini kovalayan kediler,belleğimin derinliklerindeki gizemli havayı çağrıştırıyorlar...Durduğum C-9 blokun kedileri,bahçemizden ayrılmıyorlar.Sitenin diğer kısımlarına gitmiyorlar.Sanki kurtarılmış(!) bölge ilan etmişler.Sayıları oldukça kalabalık.Her renkten karışmışlar.Bizler gibi değiller.Siyah,boz,sarı,gri,alacalı.Ne ararsan hepsi var.Dışkapıdan çıkıp-girerken ayaklarımıza dolanıyorlar.Ellerimizdeki poşetleri gördüklerinde çıkardıkları miyav sesleri,
insanın içinden parçalar koparıyor.Karşı komşunun ikinci katının penceresi ,sürekli olarak kedilerin gözetimleri altında.Hepsi de aynı geniş açıyla kafalarını kaldırmışlar,yukardan
birşeyler bekliyorlar...(Zamanla yiyecek atılıyor.)O pencereden dışardaki manzaraya bakan hemcinslerinden"Van kedisinin" ironi bir yaklaşımla,onları süzdüğünü görür arada bir sesi kulaklarıma gelmese de ağzını açışından miyavladığını anlardım.Dışardakileri
"sokak kedileri" diye küçümser,içerdeki sahibesinin kucağında tüyleri okşananı ise sözde:"
kraliçem,minnoşum" diye severiz.Sokak kedilerinin arada bir önlerine atılan kemik kırıntı-
larını yakalamak için birbirlerini ısırdıkları olurdu.Anaç kedilerin acımasız pençeleri,zayıfları püskürtürdü...Her zaman güçlünün kazandığı oyun oynanıyordu,kedi -
ler arasında...Sık olmasa da bazan kırık bir tabakla ,bahçedeki güllerin arasına yiyecek götürüyorum.Bacaklarıma dolanıyorlar.Küçükleri korumak adına anaçları "piişşşttt" diye elimle uzaklaştırmaya çalışıyorum.Ortada aş olunca umursamıyorlar.Kaşarlanmışlar."Kendilerine özgü hırlıyorlar yüzüme.Kızıyorlar,belli ki...Şimdilerde birbirlerinin üzerlerinden inmiyorlar.Üstekiler,alttakilerin boyunlarından ısırmışlar,bırakmıyorlar.Cinsel dürtüleri hat safhada.Alttakiler,üsttekilerin ileri-geri devinimlerine umursamadan haraketsiz kösnül bakışlarla etrafı süzüyorlar.Bir ara nostaljiye dalıyorum.Niksar’daki iki gözlü barakamızın çatı altındaki koşuşmalarını anımsıyorum.Kontaplak çakılı odanın tavanları yıkılacak gibi oluyor,odanın içerisi toz duman içinde kalıyordu.Uyu uyuyabilirsen ondan sonra.Ben yine de taşranın o nostaljisi ile Mart ayının geldiğini anımsamak istiyorum...Ah sokak kedileri sizleri çok seviyorum...
Ayhan Sarıkaya- Mesaj Sayısı : 207
Kayıt tarihi : 24/07/09
Geri: öykü-MİYAV SESLERİ
Sokakların adaleti üzerine bende çok düşünmüşümdür.
Geçmişte bizde de çok kedi vardı, ama evlerimiz bahçeli müstakil evdi,kedi beslenebiliyordu.
Şimdi dairede oturuyoruz sinekten başka bişi beslenmez bu minicik kutularda.
Hayvanseverler diye tv de tanıtılan kişileri pek sevmiyorum ben çünkü hayvanların doğal yaşamını bozmak onları sevmek değildir bence.
Elbise giydirip gözlük taktırıp bir köpeği çarli çaplin e benzetmenin neresi hayvanseverlik ?
Hayvanları doğal ortamlarını mahvetmemek en dürüst hayvanseverliktir bence
Yazınız çok güzeldi kutlarım
Geçmişte bizde de çok kedi vardı, ama evlerimiz bahçeli müstakil evdi,kedi beslenebiliyordu.
Şimdi dairede oturuyoruz sinekten başka bişi beslenmez bu minicik kutularda.
Hayvanseverler diye tv de tanıtılan kişileri pek sevmiyorum ben çünkü hayvanların doğal yaşamını bozmak onları sevmek değildir bence.
Elbise giydirip gözlük taktırıp bir köpeği çarli çaplin e benzetmenin neresi hayvanseverlik ?
Hayvanları doğal ortamlarını mahvetmemek en dürüst hayvanseverliktir bence
Yazınız çok güzeldi kutlarım
Similar topics
» öykü:Buse'nin Göz Yaşları(70)
» Öykü-İLK AŞK DEĞİL !...
» öykü:BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI(15)
» Öykü:BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI(27)
» Öykü:BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI(44)
» Öykü-İLK AŞK DEĞİL !...
» öykü:BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI(15)
» Öykü:BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI(27)
» Öykü:BUSE’NİN GÖZ YAŞLARI(44)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin