KOZMİK RÜZGAR

[Admin]

KOZMİK RÜZGAR

Kozmik rüzgar dan kozmetik bahara doğru ilerliyoruz. Bir şeyler oluyor fakat ne olduğunu kimse kestiremiyor. Ülke tamamen Körler Sağırlar birbirini ağırlar modunda gidiyor. Kafalar çok karışık. Kozmik rüzgar esiyor bu belli. Zihinlerde toz toprak çer çöp hepside uçuşuyor. İnsanlar mecburen gözlerini kapatmış yolda yürümeye çalışıyor. Bu rüzgarın ardından rahmet inecektir mutlaka. Mesele şu bence. Yağmur tatlı tatlı mı yağacak yoksa sel baskınlarımı geliyor.

Kulis çalışmaları ülkemizde çok yoğun. Kulis faaliyetleri kendi menfaatlerine uygun hedeflere doğru toplumu yönlendirmeye uğraşıyor. Gizli art niyetler makul görünen araçlar kisvesiyle yürütülüyor. Mahallenin simitçisi rakip simitçi istemiyor rakip olma niyetinde olan simitçi de mahalleye yerleşme uğraşında. Bu iki simitçi başlıyor Bizans entrikalarına. Bir simitçi kahveciyi kışkırtıyor diğeri berberi kullanarak karşı saldırı düzenliyor. Böylece iki simitçinin kavgasında mahallenin tüm esnafı iki gruba ayrıştırılmış hale geliyor.

Temel iki simitçinin kavgasıdır fakat değişik entrikalarla tüm mahalle alet edilmiştir. Kadınlar,çocuklar,sakatlar değişik şekillerde taraftar olmaya hazırlanır. Simitçinin biri taraftar kazanmak için lokma döktürürken diğeri çocuklara her gün bir simit alana ay sonunda Pazar günü 2 saat internet bedava gibi kampanyalar düzenler. Mahalledeki simit rantı zamanla hırsı büyütür, sinirleri gerer. Taraftarları etrafında çoğaldıkça simitçiler de savaş aletlerini daha zalimce kullanır. Mahalledeki gizli negatif kırılganlıkları körüklemeye başlarlar.

Bir simitçi gelinlerden yana olmuşsa diğeri hemen kaynanalara abanır. Biri baklavacıya giderken diğeri yan komşu turşucuya dalarmış. Biri pazarcı esnafından dem vururken diğeri çevre temizliğinden çıkıverirmiş. Bir düğün evine çöreklenirse diğeri boşanma mahkemelerinde soluğu alırmış. Biri attan düşerse diğeri yürüyen merdivene ters binermiş. Rant kavgası böyle sürüp giderken arada bir karakol bekçisi düdük çalar bunları zabıta geldi korkusuna daldırırmış. O anlarda zabıta korkusu bunları yakınlaştırırmış. Aslında ikisi de zabıtayı sevmez fakat işlerine geldikçe diğerinin üstüne kışkırtmaya bayılırmış. Gerçi zabıta da bu kavgadan nemalanmıyor değilmiş.

Gel zaman git zaman havada kara bulutlar mahallenin üzerinde toplanmaya başlamış. Yağmur duasına çıkan ekinciler ile aman yağmur yağmasın diyen testiciler iki ayrı yerde iki saf tutup başlamışlar feryat figana. Şemsiye satanlar yağsın istiyormuş, dondurma satanlar aman haa. Mahalleli iki simitçiye bakmaktan onların ardındaki iki kalantor adamı göremiyorlarmış. Biri benzinlik sahibi patron diğeri toprak ağası toptancı Hüsrev. Biri bir simitçinin ardına gizlenmiş, diğeri diğer simitçinin ardında. Mahalleliyi heyecanlandırıp heyecanlandırıp mal satıyor cep dolduruyorlarmış.

Bu oyun geçmişte de oynandı dostlarım. Cambaza bak cambaza diye bir nida duyarsanız aman ellerinizi ceplerinizden cüzdanınızdan ayırmayın. Simitçilere bir şey olmuyor öpülen hep siz oluyorsunuz.
06 Mart 2011 Pazar
UĞUR ÖZALTIN