Arama
Arama
En son konular
En son konular
AKLI KULLANMAK
1 sayfadaki 1 sayfası
AKLI KULLANMAK
AKLI KULLANMAK
Akıl nasıl bir şey ki, onu nasıl kullanalım derseniz önce aklı tanımlamak gerekiyor. Peki bu akıl denilen şey elle tutulup gözle görülmüyor ki ? Buna ne diyeceksiniz derseniz, rüzgar,elektrik,ışınlar da elle tutulan şeyler değil ama varlığını biliyor ve onları faydamıza uygun şekilde kullanıyoruz.
Akıl için sözlükte şu açıklama önemli bence. İnsanın; hayrı, şerri ve ilimleri anlayan, sebeblerden neticeleri çıkaran ve eserden eser sahibine intikal eden hassası. Düşünme ve anlama kabiliyeti. Zihin, zekâ, tefehhüm, fehim, irade, anlayış, kuvve-i hâfıza, mülâhaza, re'y, yaptığını bilme. İlim, zihinde hâsıl olan sûret. İnsan zihninin sıfatı. Kalbde Hak ve bâtılı ayırdedebilen bir nur.Sebeblerden sonucu çıkarmak ve eserden sahibini görmek bu konuda püf noktası sanırım. Mesela bir Nasreddin Hoca fıkrası okuduğunuzda anlamanız gereken esas öz o satırlarda görünmez. Siz o görünen satırlardan o görünmeyen manayı çıkarırsunuz. Görünen yazı içinde gizli mesajı yani ibreti yani hayat dersini okursunuz sonra tebessüm ederken de düşünürsünüz. Aslolan da insanı tebessüm ettirirken düşündürebilmektir. Tekme tokatla insan düşünmez, düşüneceği varsa bile korkudan düşünemez. Şöyle bir düşünün ki, okul hatıralarınızda hep sevdiğiniz kişiler sizi korkutan değil tebessüm ettirerek düşündürenlerdir. Eli sopalı okul müdürlerinizi hatırlamak dahi istemezsiniz.
Bir insanın edebine bakmak için gülmesine, zekasını anlamak için neye güldüğüne bakarım. Hz.MEVLÂNÂ. İnsanın akıl fikir seviyesini ölçebilmenin şahane bir püf noktasını vermiş Mevlana hazretleri değil mi ? Mevlana dan akıl hakkındaki örneklere devam edelim. “Yüce Yaratan, Melekleri yarattı, onlara akıl verdi; hayvanları yarattı onlara şehveti verdi, insanlara ise hem aklı hem şehveti verdi. Aklı şehvetten üstün olan, meleklerden de üstündür; şehvet aklından üstün olan, hayvanlardan daha aşağıdır.” (Mekt. 97), “İnsan ruh, akıl ve sevgi üçgenidir”;
Aklın deveciye benzer, sense devesin, seni emrine râ eder; ister istemez, dilediği yere çeker götürür.Erenler de aklın aklıdır; akıllar, tâ sona dek, hep develere benzerler. (Mesn: C:l/B: 2504)
Nefisle akıldan ibaret olan bu kadınla erkek, iyinin kötü¬nün ayırd edilmesi için gerek mi, gerek.
- Ikisi’de şu toprak yurtta gereklidir; gece-gündüz savaşta¬dır, ikisi de olaylar içindedir.
- Kadın, durmadan evin ihtiyaçlarını diler-durur; yani sere ister, ekmek ister, sofra ister, mevkî ister.
- Nefis, kadın gibi her şeye bir çâre bulmak peşindedir; ki mi toprağa döşenir, kimi yücelik arar.
- Aklınsa bu düşüncelerden haberi bile yoktur; aklında fikrinde ancak Allah’ın gamı vardır.
- Hikâyenin iç yüzü bu yemdir, bu tuzaktır; ama dış yüzün de şimdi toptan işit.
- Mâ’nayı anlatmak yeter olsaydı dünya halkı, işten-güçten kalırdı, düzen bozulurdu.
- Sevgi yalnız düşünce, tamamıyla mâ’na olsaydı, namazı¬nın orucunun şekilleri de yok olur-giderdi.
- Dostların birbirlerine sundukları armağanlar bile, dostluğu belirten şeylerdir. (Mesn: C:1/B:2629)
Aklı koca bil, şu nefis de, şu tamah da kadın. Bu ikisi karanlıktandır inkârdır, akılsa ışıktır, mumdur. (Mesn: C:l/B:2915)
Akıl, bir başka akılla çift oldu mu, ışık çoğaldı, yol belirdi demektir.
Fakat nefis, bir başka nefisle sevindi mi, karanlık artar, yol belirsiz olur. (Mesn:C:2/B: 26}
Gördüğünüz gibi aklı çok güzel tanımlamış Hz Mevlana. Akıl ve sevginin aynı ruhta buluşması gerekiyor ki, gönülde bir çiçek açsın. Açan çiçeğin kokusunu koklayabilmek için bizde de o sevgiden bulunması gerekiyor. Akıllı insanların sevdikleri sevildikleri görülmüştür. Akılsız kişiler ise sevmezler sevilmezler. Akılsız kişilerde insan sevgisi yoktur. Akılsız kişiler menfaat beklentilerini klavuz yaparlar kendilerine. Sütünü içmedikleri kuzuya asla ot atmazlar su içirmezler. Sütünü içtikleri koyunun önüne otu ve suyu öyle bir gösterişle yaygara kopartarak atarlar öyle bir reklam yaparlar ki toplum bunları insanlık abidesi sanır.
17 Haziran 2011 Cuma
UĞUR ÖZALTIN
Akıl nasıl bir şey ki, onu nasıl kullanalım derseniz önce aklı tanımlamak gerekiyor. Peki bu akıl denilen şey elle tutulup gözle görülmüyor ki ? Buna ne diyeceksiniz derseniz, rüzgar,elektrik,ışınlar da elle tutulan şeyler değil ama varlığını biliyor ve onları faydamıza uygun şekilde kullanıyoruz.
Akıl için sözlükte şu açıklama önemli bence. İnsanın; hayrı, şerri ve ilimleri anlayan, sebeblerden neticeleri çıkaran ve eserden eser sahibine intikal eden hassası. Düşünme ve anlama kabiliyeti. Zihin, zekâ, tefehhüm, fehim, irade, anlayış, kuvve-i hâfıza, mülâhaza, re'y, yaptığını bilme. İlim, zihinde hâsıl olan sûret. İnsan zihninin sıfatı. Kalbde Hak ve bâtılı ayırdedebilen bir nur.Sebeblerden sonucu çıkarmak ve eserden sahibini görmek bu konuda püf noktası sanırım. Mesela bir Nasreddin Hoca fıkrası okuduğunuzda anlamanız gereken esas öz o satırlarda görünmez. Siz o görünen satırlardan o görünmeyen manayı çıkarırsunuz. Görünen yazı içinde gizli mesajı yani ibreti yani hayat dersini okursunuz sonra tebessüm ederken de düşünürsünüz. Aslolan da insanı tebessüm ettirirken düşündürebilmektir. Tekme tokatla insan düşünmez, düşüneceği varsa bile korkudan düşünemez. Şöyle bir düşünün ki, okul hatıralarınızda hep sevdiğiniz kişiler sizi korkutan değil tebessüm ettirerek düşündürenlerdir. Eli sopalı okul müdürlerinizi hatırlamak dahi istemezsiniz.
Bir insanın edebine bakmak için gülmesine, zekasını anlamak için neye güldüğüne bakarım. Hz.MEVLÂNÂ. İnsanın akıl fikir seviyesini ölçebilmenin şahane bir püf noktasını vermiş Mevlana hazretleri değil mi ? Mevlana dan akıl hakkındaki örneklere devam edelim. “Yüce Yaratan, Melekleri yarattı, onlara akıl verdi; hayvanları yarattı onlara şehveti verdi, insanlara ise hem aklı hem şehveti verdi. Aklı şehvetten üstün olan, meleklerden de üstündür; şehvet aklından üstün olan, hayvanlardan daha aşağıdır.” (Mekt. 97), “İnsan ruh, akıl ve sevgi üçgenidir”;
Aklın deveciye benzer, sense devesin, seni emrine râ eder; ister istemez, dilediği yere çeker götürür.Erenler de aklın aklıdır; akıllar, tâ sona dek, hep develere benzerler. (Mesn: C:l/B: 2504)
Nefisle akıldan ibaret olan bu kadınla erkek, iyinin kötü¬nün ayırd edilmesi için gerek mi, gerek.
- Ikisi’de şu toprak yurtta gereklidir; gece-gündüz savaşta¬dır, ikisi de olaylar içindedir.
- Kadın, durmadan evin ihtiyaçlarını diler-durur; yani sere ister, ekmek ister, sofra ister, mevkî ister.
- Nefis, kadın gibi her şeye bir çâre bulmak peşindedir; ki mi toprağa döşenir, kimi yücelik arar.
- Aklınsa bu düşüncelerden haberi bile yoktur; aklında fikrinde ancak Allah’ın gamı vardır.
- Hikâyenin iç yüzü bu yemdir, bu tuzaktır; ama dış yüzün de şimdi toptan işit.
- Mâ’nayı anlatmak yeter olsaydı dünya halkı, işten-güçten kalırdı, düzen bozulurdu.
- Sevgi yalnız düşünce, tamamıyla mâ’na olsaydı, namazı¬nın orucunun şekilleri de yok olur-giderdi.
- Dostların birbirlerine sundukları armağanlar bile, dostluğu belirten şeylerdir. (Mesn: C:1/B:2629)
Aklı koca bil, şu nefis de, şu tamah da kadın. Bu ikisi karanlıktandır inkârdır, akılsa ışıktır, mumdur. (Mesn: C:l/B:2915)
Akıl, bir başka akılla çift oldu mu, ışık çoğaldı, yol belirdi demektir.
Fakat nefis, bir başka nefisle sevindi mi, karanlık artar, yol belirsiz olur. (Mesn:C:2/B: 26}
Gördüğünüz gibi aklı çok güzel tanımlamış Hz Mevlana. Akıl ve sevginin aynı ruhta buluşması gerekiyor ki, gönülde bir çiçek açsın. Açan çiçeğin kokusunu koklayabilmek için bizde de o sevgiden bulunması gerekiyor. Akıllı insanların sevdikleri sevildikleri görülmüştür. Akılsız kişiler ise sevmezler sevilmezler. Akılsız kişilerde insan sevgisi yoktur. Akılsız kişiler menfaat beklentilerini klavuz yaparlar kendilerine. Sütünü içmedikleri kuzuya asla ot atmazlar su içirmezler. Sütünü içtikleri koyunun önüne otu ve suyu öyle bir gösterişle yaygara kopartarak atarlar öyle bir reklam yaparlar ki toplum bunları insanlık abidesi sanır.
17 Haziran 2011 Cuma
UĞUR ÖZALTIN
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin