Arama
Arama
En son konular
En son konular
Astroloji Mitolojik Sembollerin İlişkisi
1 sayfadaki 1 sayfası
Astroloji Mitolojik Sembollerin İlişkisi
Ay doğar, büyür, ölür ve yeniden dirilir. Venüs gökyüzünden kaybolur, yer altına
iner ve göklerin bu güzel ışığı, bir tanrıça olarak yeniden doğar. Venüs’ün ve
Ay’ın gökyüzünden kaybolması “ölmeleri”, tekrar gökyüzünde görünmeleri,
“dirilmeleri” olarak algılanmış ve bu göksel döngüler, “yeniden doğuş”,
“yaradılış” ve “türeyiş” destanlarına ve birtakım ritüellere ilham kaynağı
olmuştur. Sokrat’a göre sanat insanın ölümsüzlük ve yarına kalma isteğinden
doğmuştur. Gerçektende mitolojilerin birçoğunda ölüm ve yeniden doğuş teması
sıkça işlenir.[/size]
Mitsel unsurların baş aktörü
olan tanrı ve tanrıçaların sıfatları ile gezegenlerin fonksiyonelliği arasında
bir örtüşme söz konusudur. Gezegenler ile tanrılar arasında ilişki kurulurken,
burçlar ile yersel kahramanlar denkleştirilmiştir.
Jung’a göre; “anima”,
(tanrıça) ve “animus”,( tanrı) arketiplerinin göksel karşılıkları, eril ve dişil
nitelik verilen gezegenlerdir.
Mitolojilerin önemli bir bölümünün ay, güneş, gezegen ve burç
döngüleriyle bağlantılı olduğu, Jung tarafından da ifade edilir. Jung mitolojik
imgeleri arketipler olarak niteler ve bu mistik sembollerin bilinçaltında
şekillendiklerini ileri sürerek, metafizik alandan yansıyan mitolojik imgeleri,
bilimsel bir çerçeve içine alır ve yorumlar. Jung, arkaik insanın zihninde
oluşan bu ilk imgeleri ilginç bir şekilde gezegenlerle ilişkilendirir. Jung’ın
terimiyle biz insanlar, “Tanrıyı işaret eden” bu enerjiyi görünür kılmak için
birtakım göksel ve gezegensel semboller kullanırız. Ona göre; gezegenlerle
ilişkilendirilen tanrı ve tanrıçalar, kolektif bilinç dışından yansıyan
simgelerle ifade edilir.[/size]
Ay, güneş ve diğer
gezegenlere tanrı ve tanrıça isimleri verilmiştir.
Buna göre; “ilk imgeler” (arketipler) tanrı ve tanrıçaların
gezegensel sembolleridir. Her bir gezegensel sembolün arkasında psiko-mitolojik
ve astro- mitolojik bir sır gizlidir. Gezegensel karşılıkları olan bu ilk
imgeler, bilinçaltında çeşitlenir ve biçimini yeniler. Makrokozmosdaki
gezegenler ve onların döngülerinin, bilinçaltındaki imgelerin veya arketiplerin,
mitolojik olarak biçimlenmesinde ve açığa çıkarılmasında önemli bir rol oynadığı
ve ilham kaynağı olduğu düşünülebilir. [/size]
Kadim
kültürlere ait mitolojilerdeki tanrı ve tanrıça karakterlerinin göksel yani
gezegensel karşılıkları pek çok mitoloji araştırmacısı tarafından ortaya
konmuştur. Örneğin Yunan mitolojisinde, Kronos Satürn’ün, Zeus Jüpiter’in, Ares
Mars’ın, Afrodit Venüs’ün, Hermes Merkür’ün yersel izdüşümleri ve tanrı ve
tanrıça arketipleridir. Aynı şekilde Sümer mitlerinde adı geçen tanrı ve
tanrıçalarında gezegensel sembolleri vardır. Ninurta-Satürn, Marduk-Jüpiter,
Nergal-Mars, Şamaş-Güneş, İştar
(inanna)-Venüs, Nebo-Merkür ve Sin-Ay ile sembolize
edilir.
Bunların yanına Sami
mitolojisini de ekleyebiliriz. Musevilik de Mikail Güneş, Cebrail Ay, Samael
Mars, Raphael Merkür, Sachiel Jüpiter, Anael Venüs, Cassiel Satürn gezegeninin
izdüşümüdür. [/size]
İbn Arabi’ye göre, İslam
mistisizminde meleklerin gezegensel karşılıkları şöyledir: Güneş Rukyail, Ay
Cebrail, Venüs Anyail, Merkür Mikail, Satürn Kesyafil, Jüpiter İsrafil, Mars
Azrail.[/size]
Türk mitolojisinde başrol oynayan
tanrı ve tanrıçaların sıfatları, işlevleri ve isimlerinin etimolojik anlamları,
yukarıdaki gezegen ve gezegensel sıralamaya uygunluk göstermektedir. Buna göre;
Satürn Kara-Han, Jüpiter Ülgen, Mars Kızagan Tanrı, Umay (ayızıt) Venüs, Merkür
Mergen Tanrı’yı karşılamaktadır.
iner ve göklerin bu güzel ışığı, bir tanrıça olarak yeniden doğar. Venüs’ün ve
Ay’ın gökyüzünden kaybolması “ölmeleri”, tekrar gökyüzünde görünmeleri,
“dirilmeleri” olarak algılanmış ve bu göksel döngüler, “yeniden doğuş”,
“yaradılış” ve “türeyiş” destanlarına ve birtakım ritüellere ilham kaynağı
olmuştur. Sokrat’a göre sanat insanın ölümsüzlük ve yarına kalma isteğinden
doğmuştur. Gerçektende mitolojilerin birçoğunda ölüm ve yeniden doğuş teması
sıkça işlenir.[/size]
Mitsel unsurların baş aktörü
olan tanrı ve tanrıçaların sıfatları ile gezegenlerin fonksiyonelliği arasında
bir örtüşme söz konusudur. Gezegenler ile tanrılar arasında ilişki kurulurken,
burçlar ile yersel kahramanlar denkleştirilmiştir.
Jung’a göre; “anima”,
(tanrıça) ve “animus”,( tanrı) arketiplerinin göksel karşılıkları, eril ve dişil
nitelik verilen gezegenlerdir.
Mitolojilerin önemli bir bölümünün ay, güneş, gezegen ve burç
döngüleriyle bağlantılı olduğu, Jung tarafından da ifade edilir. Jung mitolojik
imgeleri arketipler olarak niteler ve bu mistik sembollerin bilinçaltında
şekillendiklerini ileri sürerek, metafizik alandan yansıyan mitolojik imgeleri,
bilimsel bir çerçeve içine alır ve yorumlar. Jung, arkaik insanın zihninde
oluşan bu ilk imgeleri ilginç bir şekilde gezegenlerle ilişkilendirir. Jung’ın
terimiyle biz insanlar, “Tanrıyı işaret eden” bu enerjiyi görünür kılmak için
birtakım göksel ve gezegensel semboller kullanırız. Ona göre; gezegenlerle
ilişkilendirilen tanrı ve tanrıçalar, kolektif bilinç dışından yansıyan
simgelerle ifade edilir.[/size]
Ay, güneş ve diğer
gezegenlere tanrı ve tanrıça isimleri verilmiştir.
Buna göre; “ilk imgeler” (arketipler) tanrı ve tanrıçaların
gezegensel sembolleridir. Her bir gezegensel sembolün arkasında psiko-mitolojik
ve astro- mitolojik bir sır gizlidir. Gezegensel karşılıkları olan bu ilk
imgeler, bilinçaltında çeşitlenir ve biçimini yeniler. Makrokozmosdaki
gezegenler ve onların döngülerinin, bilinçaltındaki imgelerin veya arketiplerin,
mitolojik olarak biçimlenmesinde ve açığa çıkarılmasında önemli bir rol oynadığı
ve ilham kaynağı olduğu düşünülebilir. [/size]
Kadim
kültürlere ait mitolojilerdeki tanrı ve tanrıça karakterlerinin göksel yani
gezegensel karşılıkları pek çok mitoloji araştırmacısı tarafından ortaya
konmuştur. Örneğin Yunan mitolojisinde, Kronos Satürn’ün, Zeus Jüpiter’in, Ares
Mars’ın, Afrodit Venüs’ün, Hermes Merkür’ün yersel izdüşümleri ve tanrı ve
tanrıça arketipleridir. Aynı şekilde Sümer mitlerinde adı geçen tanrı ve
tanrıçalarında gezegensel sembolleri vardır. Ninurta-Satürn, Marduk-Jüpiter,
Nergal-Mars, Şamaş-Güneş, İştar
(inanna)-Venüs, Nebo-Merkür ve Sin-Ay ile sembolize
edilir.
Bunların yanına Sami
mitolojisini de ekleyebiliriz. Musevilik de Mikail Güneş, Cebrail Ay, Samael
Mars, Raphael Merkür, Sachiel Jüpiter, Anael Venüs, Cassiel Satürn gezegeninin
izdüşümüdür. [/size]
İbn Arabi’ye göre, İslam
mistisizminde meleklerin gezegensel karşılıkları şöyledir: Güneş Rukyail, Ay
Cebrail, Venüs Anyail, Merkür Mikail, Satürn Kesyafil, Jüpiter İsrafil, Mars
Azrail.[/size]
Türk mitolojisinde başrol oynayan
tanrı ve tanrıçaların sıfatları, işlevleri ve isimlerinin etimolojik anlamları,
yukarıdaki gezegen ve gezegensel sıralamaya uygunluk göstermektedir. Buna göre;
Satürn Kara-Han, Jüpiter Ülgen, Mars Kızagan Tanrı, Umay (ayızıt) Venüs, Merkür
Mergen Tanrı’yı karşılamaktadır.
Similar topics
» Ezoterik Astroloji
» Günümüzde Astroloji
» Astroloji Din ve Bilim
» Psikolojik Astroloji
» Çeşitli Kültürlerde Astroloji
» Günümüzde Astroloji
» Astroloji Din ve Bilim
» Psikolojik Astroloji
» Çeşitli Kültürlerde Astroloji
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin