Arama
Arama
En son konular
En son konular
GELMEKTE OLAN GENÇLİK
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
GELMEKTE OLAN GENÇLİK
Her toplum geleceğini emanet edeceği genç nüfusuyla gurur duyar. Doğal olarak her millet gibi bizlerde gençliğimizle her zaman gurur duyuyoruz. Bunu söylerken elbette ki her bakımdan iyi yetişmiş bir gençlikten bahsediyorum. Zira bilgiden kültürden ve sorumluluktan yoksun yetişmiş bir toplum gençliğine o toplumun geleceğini emanet etmek pek akıllıca bir düşünce olmaz. Aksi takdirde o toplumun yapısı bozulur ve ayakta durmayı başaramaz, bir yerden sonra o toplum yok olmaya başlar.
Bütün bunlar düşünüldüğünde son yıllarda yetişip gelen gençliğimize bakıldığında, eskiye oranla daha bozuk bir yapıya sahip bir genç neslin geldiğini üzülerek görüyoruz. Her ne kadar herşeye rağmen iyi yetişen gençlerimiz olsa da genelde geçlik yapımızın giderek bozulduğunu görmemek mümkün değil. Aslında giderek daha bilinçli, bilgili bir gençliğin olması gerekirken tam tersini görüyoruz.
Kendi dönemimdeki öğrencilerle, günümüz öğrencilerinin öğretmen öğrenci ilişkilerine baktığımda arada o kadar çok farklılıklar var ki ben kendi şahsıma çok şaşırıyorum. Bizim dönemimizde öğretmelerimize olan saygımızı hiç kaybetmezdik. Onlarla aramızda günümüzdeki gibi laubali konuşmalar geçmezdi. Öğrenciler olarak öğretmenlerimize saygılı davranırdık. Oysa bizleri yetiştiren anneler babalar, günümüzdeki yeni yenil annelerden babalardan çok daha kültürlü ve bilgilide değildi. Ama nasıl oluyor da günümüzdeki gençler bu denli eksiklikler içinde yetiştiriliyor, düşünmek lazım.
Bunun tek sebebi günümüz kuşağı anneleri, babaları genelde biz çocukluğumuzu yaşayamadık, aman çocuklarımız çocukluğunu yaşasın diyerek her şeyi abartarak ipin ucunu kaçırdılar. Küçüklükten itibaren el bebek gül bebek özgüvenden yoksun, şımarık nesillerin doğmasına sebep olunuyor. Sonunda ipe sapa gelmez, başına buyruk, çevresine ailesine karşı saygısız davranışlar gösteren ve toplum olaylarına karşı duyarsız uçarı, erdemlerden yosun bir gençlik ortaya çıktı. Öyle ki, gençlerin karşısında pek çok seçenekler olduğu halde hiçbirinden hoşnut olmayan üretmekten yoksun daima tüketiciliğe meyilli kişiliklere sahip bir kuşak oldu. Böyle olunca da tahammülsüz, sinirli şiddete meyilli gençler her geçen gün artmaktadır.
Günümüzde psikiyatrlar bile gençlerin olgunlaşma yaşının giderek daha yukarılara çıktığını söylüyorlar. Öyle ki bir üniversite sınavına giderken bile aileler küçük çocuk elinden tutar gibi topyekûn halde sınava koşuyorlar. Onlara iyilik ediyoruz derken aslında kötülükten baka bir şey yapılmıyor.
Hal bu ki çocukları küçüklükten itibaren kendilerine olan özgüvenini geliştirici yetişmelidir. Her şeyden kayırıcı tutum ve davranışlar kişilikler üzerinde olumsuz etkiler yapabiliyor. Bu şekil yetişen gençlik her şeyden kaçmakta ve etrafını ciddiye almakta kaçınmaktalar.
Yetişkin dönemdeki kişiliklerin sağlam olması için o kişiliği geliştirmenin temelleri ta bebeklikten itibaren atılmalı ki olumlu sonuçlar alınabilsin. Yoksa yanlış kişilikleri sonradan değiştirmenin bir faydası olmayacaktır. O nedenle her şeyi vaktinde yapmak için annelerin babaların bilinçli hareket ederek
Yapmaları gerekmektedir.
Bütün bunlar düşünüldüğünde son yıllarda yetişip gelen gençliğimize bakıldığında, eskiye oranla daha bozuk bir yapıya sahip bir genç neslin geldiğini üzülerek görüyoruz. Her ne kadar herşeye rağmen iyi yetişen gençlerimiz olsa da genelde geçlik yapımızın giderek bozulduğunu görmemek mümkün değil. Aslında giderek daha bilinçli, bilgili bir gençliğin olması gerekirken tam tersini görüyoruz.
Kendi dönemimdeki öğrencilerle, günümüz öğrencilerinin öğretmen öğrenci ilişkilerine baktığımda arada o kadar çok farklılıklar var ki ben kendi şahsıma çok şaşırıyorum. Bizim dönemimizde öğretmelerimize olan saygımızı hiç kaybetmezdik. Onlarla aramızda günümüzdeki gibi laubali konuşmalar geçmezdi. Öğrenciler olarak öğretmenlerimize saygılı davranırdık. Oysa bizleri yetiştiren anneler babalar, günümüzdeki yeni yenil annelerden babalardan çok daha kültürlü ve bilgilide değildi. Ama nasıl oluyor da günümüzdeki gençler bu denli eksiklikler içinde yetiştiriliyor, düşünmek lazım.
Bunun tek sebebi günümüz kuşağı anneleri, babaları genelde biz çocukluğumuzu yaşayamadık, aman çocuklarımız çocukluğunu yaşasın diyerek her şeyi abartarak ipin ucunu kaçırdılar. Küçüklükten itibaren el bebek gül bebek özgüvenden yoksun, şımarık nesillerin doğmasına sebep olunuyor. Sonunda ipe sapa gelmez, başına buyruk, çevresine ailesine karşı saygısız davranışlar gösteren ve toplum olaylarına karşı duyarsız uçarı, erdemlerden yosun bir gençlik ortaya çıktı. Öyle ki, gençlerin karşısında pek çok seçenekler olduğu halde hiçbirinden hoşnut olmayan üretmekten yoksun daima tüketiciliğe meyilli kişiliklere sahip bir kuşak oldu. Böyle olunca da tahammülsüz, sinirli şiddete meyilli gençler her geçen gün artmaktadır.
Günümüzde psikiyatrlar bile gençlerin olgunlaşma yaşının giderek daha yukarılara çıktığını söylüyorlar. Öyle ki bir üniversite sınavına giderken bile aileler küçük çocuk elinden tutar gibi topyekûn halde sınava koşuyorlar. Onlara iyilik ediyoruz derken aslında kötülükten baka bir şey yapılmıyor.
Hal bu ki çocukları küçüklükten itibaren kendilerine olan özgüvenini geliştirici yetişmelidir. Her şeyden kayırıcı tutum ve davranışlar kişilikler üzerinde olumsuz etkiler yapabiliyor. Bu şekil yetişen gençlik her şeyden kaçmakta ve etrafını ciddiye almakta kaçınmaktalar.
Yetişkin dönemdeki kişiliklerin sağlam olması için o kişiliği geliştirmenin temelleri ta bebeklikten itibaren atılmalı ki olumlu sonuçlar alınabilsin. Yoksa yanlış kişilikleri sonradan değiştirmenin bir faydası olmayacaktır. O nedenle her şeyi vaktinde yapmak için annelerin babaların bilinçli hareket ederek
Yapmaları gerekmektedir.
Geri: GELMEKTE OLAN GENÇLİK
Söylediklerine tamamen katılıyorum.
Şimdinin gençliğinde bir tembellik, bir gevşeklik, bir sululuk var.
Teknolojik rahatlıkta onları çok yalana yatkın yapıyor.
Ama çok iyi gençlerde görüyorum ve onların anne babalarını incelediğimde fark hemen görülüyor.
Anne baba disiplini eğitimi belli oluyor.
Boşanmış ailelerin çocukları çok sorunlu oluyor.
Annelerin çalışmak zorunda olması da gençlerin bozulmasında önemli etken bence
Şimdinin gençliğinde bir tembellik, bir gevşeklik, bir sululuk var.
Teknolojik rahatlıkta onları çok yalana yatkın yapıyor.
Ama çok iyi gençlerde görüyorum ve onların anne babalarını incelediğimde fark hemen görülüyor.
Anne baba disiplini eğitimi belli oluyor.
Boşanmış ailelerin çocukları çok sorunlu oluyor.
Annelerin çalışmak zorunda olması da gençlerin bozulmasında önemli etken bence
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Ağus. 19, 2012 2:17 pm tarafından Admin
» NEDEN ÇOK ÜZGÜNÜM
Perş. Haz. 07, 2012 4:17 pm tarafından Admin
» KATİLLİK NERDE BAŞLAR
Ptsi Haz. 04, 2012 4:24 pm tarafından Admin
» SOR SORUYU
Salı Mayıs 29, 2012 12:20 pm tarafından Admin
» ÜSTÜN DÖKMEN DÖKTÜRDÜ
Çarş. Mayıs 16, 2012 11:50 am tarafından Admin
» PARA ZAAFI
Ptsi Mayıs 14, 2012 5:50 pm tarafından Admin
» KUL HAKKI
Perş. Mayıs 10, 2012 2:49 pm tarafından Admin
» DECCAL CENNETİNİ İSTEMİYORUM
Cuma Mayıs 04, 2012 2:06 pm tarafından Admin
» OKUMAK ÇÖZMEKTİR
Perş. Mayıs 03, 2012 12:34 pm tarafından Admin